Fly türkçesi Fly nedir

  • Sahnede bulunan dekoru palangalar yoluyla sahne yukarsına çekme eylemi.
  • Fırlamak.
  • Pantolonun ön yırtmacı.
  • Olta sineği.
  • Uçuş.
  • Uçurmak.
  • Saçılmak.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Uçakla gitmek.
  • Uçma.
  • Dekor çekmek.
  • Çiftekanatlılar takımına bağlı birçok böcek türünün ortak adı. bk. karasinek.
  • Uçmak.
  • Jet gibi gitmek.
  • Tüymek.
  • Zaman akıp gitmek.
  • Diptera takımındaki sineklerin genel adı.
  • Akıp gitmek (zaman).
  • Açıkgöz.
  • Havalanmak.
  • Ayar dişlisi (saat).
  • Çok hızlı hareket etmek.
  • Sinek.
  • Dalgalanmak (bayrak).
  • Uçuş yapmak.
  • Çadır perdesi.
  • Uyanık.
  • Kiralık araba.
  • Geçip gitmek.
  • Uçup gitmek.
  • -den kaçmak.

Fly ile ilgili cümleler

English: Ali knows how to fly a helicopter.
Turkish: Ali bir helikopteri nasıl uçuracağını biliyor.

English: Ali didn't notice that his fly was open.
Turkish: Ali fermuarının açık olduğunu fark etmedi.

English: "Waitress, what's this fly doing in my soup?" "Looks to me to be backstroke, sir!"
Turkish: "Garson, bu sinek çorbamda ne yapıyor?" "Bana sırtüstü yüzecek gibi geliyor, bayım!"

English: A fly can walk on the ceiling.
Turkish: Sinek tavanda yürüyebilir.

English: "Soon it will get colder," said Mother Bat. "We will fly south where it is warmer and stay there all winter. This is what it means to migrate. We will travel to a cave where we will meet other bats. This is a wonderful time for us."
Turkish: "Yakında soğuk olacak." dedi anne yarasa. "Daha ılık bir yere uçacağız ve bütün kış orada kalacağız. Göçün anlamı budur. Diğer yarasalarla buluşacağımız mağaraya yolculuk edeceğiz. Bu bizim için harika bir zaman."

 

Fly ingilizcede ne demek, Fly nerede nasıl kullanılır?

Fly a jetplane : Jet uçur.

Fly a kite : Ağız aramak. Zarf atmak. Nabız yoklamak. Uçurtma uçurmak. Karşılıksız çek vermek. Hatır senedi vermek. Uçurtma uçurtmak. Ortaya yem atmak. Sahte bono çıkarmak.

Fly about : Duyulmak. Ortaya çıkmak. Her yöne uçmak. (haber vb) yayılmak. Öteye beriye uçmak. Uçmak. Uçuşmak.

Fly agaric : Sinek mantarı. Zehirli bir mantar.

Fly alone : Yalnız uçmak.

Fly at : Üstüne saldırmak. Üzerine atılmak. Fırlamak. Üstüne atlamak. Saldırmak. Atılmak. Üzerine fırlamak. Birdenbire üstüne saldırmak. Üzerine çullanmak.

Fly button : Pantolon düğmesi.

Fly by wire : Uçuş uzunluğunun süresine göre uçuş bilgilerinin bilgisayar tarafından doğrulanması (yükseklik ve hız gibi). Fbw. Kontrollü uçuş.

Fly bridge : Çalışma köprüsü. Sahne üstündeki çeşitli mekanik ve teknik işlerin yapılmasında kullanılan demir köprü, büyük tiyatrolarda bu köprü yalnızca çerçeve sahnenin iç üstünde değil, aynı zamanda yanlara doğrudur.

Fly by night : Alacaklıdan gece gizlice kaçan borçlu. Aldatıcı. Kapkaççı. Güvenilmez. Vurguncu. Güvenilmez kimse. Gece kelebeği.

İngilizce Fly Türkçe anlamı, Fly eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Take off : Çıkarmak. Uçağın havalanması. İnmek. Kaldırmak. Çıkartmak. Yola çıkmak. Ameliyatla almak. Götürmek. Kalkmak.

Spilling : Serpmek. Saçmak. Dökmek. Lavaj. Üstünden atmak (at). Akıtmak. Düşürmek. Sürenli berkitme. Dökülmek. Söylemek.

Run : Erimek. Akmak. Yönetmek. Adaylığını koymak. Çarpmak. Kullanmak. Taşımak. Sürü halinde gitmek. Göstermek (film). Koşarak geçmek.

Boom : Çıkış yapmak. Yıldızı parlamak. Yükselmek. Gelişmek. Patlama. Gümlemek. Güm etmek. Işıldak direği. Hızla artmak (ticaret). Gürlemek.

Risen : Yukarı kalkmak. Doğmak. Yükselmiş. Kalkık. Çıkmak. Şiddetlenmek. Yükseltmek. Doğmak (güneş). Terfi etmek. Kalkmak.

Outran : Önden koşmak. Geçmek. Daha hızlı koşmak. -den daha hızlı koşmak. Çıkış. -den daha hızlı koşarak kurtulmak. Aşmak. Sınırı aşmak.

Rise : Zam. Kabarmak. Görünmek. Bilgisayar, uzay alanlarında kullanılır. Ayyuka çıkmak. Artış. Yükseltmek. Doğmak. Yükselmek.

Abn : Uçuşta. Uçakla nakledilen (askeri). Havadan taşınan. Havada. Hava indirme.

Disappears : Unutulup gitmek. Ortalıktan kaybolmak. Gözden kaybolmak. Görünmez olmak. Ortadan kalkmak. Yitmek. Ortadan kaybolmak. Aniden kaybolmak. Kaybolmak.

A c deformity : A-c kusuru. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Fly synonyms : fly on, locomote, alive to, stridden, be scattered, evanish, break away, sprinkle, canniest, spill, scatter, sail, burst, strews, lift off, volitation, botflies, abdominal palpation, car on hire, growlers, bust out, cutes, fly away, blow fly, car plying for hire, dapper, awake, abdominal ovariectomy, striking off, flying, stride, bounce, flit.

Fly zıt anlamlı kelimeler, Fly kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Stand still : Hareketsiz kalmak. Hareket etmemek. Kımıldamadan durmak. Kıpırdamamak. Kımıldamamak. Hareketsiz durmak.

Fly ingilizce tanımı, definition of Fly

Fly kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Knowing. Any winged insect. Waste cotton. As, the Spanish fly. Wide awake. Fully understanding another`s meaning. To cause to fly or to float in the air, as a bird, a kite, a flag, etc. To move in or pass through the air with wings, as a bird. Dragon fly. Gall fly. Firefly. As, to fly an aëroplane. Esp., one with transparent wings. To manage (an aircraft) in flight.