Forethought türkçesi Forethought nedir

Forethought ingilizcede ne demek, Forethought nerede nasıl kullanılır?

Forethoughtful : Sağduyulu. İhtiyatlı. Önsezili. Basiretli. Tedbirli. Düşünceli.

Forethoughtfully : Hazırlıklı olarak. Tedbirli veya ihtiyatlı bir şekilde. Düşünceli bir şekilde. Gelecek için dikkatli bir önemsemeyle. Tedbirli bir biçimde.

Aforethought : Önceden tasarlanmış. Önceden düşünülmüş. Taammüden. Düşünülmüş. Planlanmış. Kasıtlı. Mutasavver.

Malice aforethought : Cürmü kast. Taammüd. Taammüt. Kasıt.

Of malice aforethought : Kasten.

With malice aforethought : Bile bile (kötülük yapmak). Bile bile. Taammüden. Kötü niyetle. Kasıtlı. Kasten.

İngilizce Forethought Türkçe anlamı, Forethought eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Forethought ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Flash forward : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İleriye atlayış. Sinema anlatımında, şimdiki zamandan gelecek zamana geçiş; gelecek zamanı bilinçli olarak önceden kavrayarak davranışları, tasarıları buna göre düzenleme ve bunu yansıtma.

Forestallment : Önceden harekete geçme. Tahmin. Zorla durdurma. Umma. Hüsran. Önleyici tedbir. Önüne geçme. Engel olma. Bekleme. Yol kesme.

 

Perceptions : Sezme. Seziş. İdrak yeteneği. Sezgi. Tahsil (para). Algı. Algılar. Kavrama. İdrak.

Gumption : Beceriklilik. Aklı selim. Girişkenlik. Yüreklilik. Sağduyu ve beceriklilik. Cesaret. Pratiklik.

Hunching : Bükmek. Topak. Eğilme. Kamburlaştırmak. Kambur. Çömelmek. Omuzlamak. Eğmek. Hissikablelvuku.

Hunches : Kamburlaştırmak. Çömelmek. Omuzlamak. Bükmek. Eğilme. Kambur. Hissikablelvuku. Eğmek. Topak.

Expedients : Aranılan nitelikte. Yol. Çare. Elverişli bir çare. Münasip. Belki doğru olmayan fakat elverişli bir çare. Politika. Umar.

Good sense : Akıllılık. İyi duyu. Aklı selim. Aklıselim.

Forebodings : İçe doğma. Kötü bir şey olacağını sezme. Malum olma. Hissikablelvuku. Sezi. İçine doğma. Önceden hissetme.

Forethought synonyms : longhanded, precaution, discernment, care, judgements, premonitions, gumptions, lucid, precognitions, judiciousness, acumen, expediences, perception, prudence, a hunch, forebode, maneuver, chariness, farsightedness, discreetness, diligence, visions, expedient, planning, forehandedness, premeditation, forecasting, sagacities, discretion, hedges, foreboded, expedience, clampdown.

Forethought zıt anlamlı kelimeler, Forethought kelime anlamı

Injudiciousness : Boşboğazlık. Gevezelik. Tedbirsizlik. Zayıf muhakeme. Akıl edememe. Düşüncesizlik. Mantıksızlık. Patavatsızlık.

Forethought ingilizce tanımı, definition of Forethought

Forethought kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Prepense. Thought of, or planned, beforehand. Provident care. Forecast. Aforethought. A thinking or planning beforehand. Prescience. Premeditation. Hence, deliberate.