Furrows türkçesi Furrows nedir

Furrows ingilizcede ne demek, Furrows nerede nasıl kullanılır?

Furrow slice : Sürüm dilimi. Sabanın devirdiği toprak.

Furrow : Evlek. Kırıştırmak. Saban izi yapmak. Ay yüzeyinde görülen uzun yarıklardan her biri. İz açmak. Oluk. Saban izi. Çizgi. Tekerlek izi.

Furrowed : Buruşuk. Saban izi olan. Saban izi yapılmış. Oluklu. Çizgileri olan.

Furrower : Saban izi yapan kimse. Bir yüzeye dar oluklar açan veya yontan kimse. İz açan kimse.

Furrowers : Saban izi yapan kimse. Bir yüzeye dar oluklar açan veya yontan kimse. İz açan kimse.

Furrier : Kürk satan dükkan. Kürk dükkanı. Kürkçü dükkanı. Kürkçü.

Furrily : Paslı bir şekilde. Tüylü bir şekilde.

Furriery : Kürkçü dükkanı. Kürkçülük. Kürk atelyesi.

Furrowy : Çizgili. Sapa izleriyle dolu. Buruşuk. Oluklu. Katlı.

Furrieries : Kürk atelyesi. Kürkçü dükkanı. Kürkçülük.

İngilizce Furrows Türkçe anlamı, Furrows eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Furrows ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Demarcations : Sınır. Hudut. Demarkasyon. Ayırma. Sınırlarını belirtme. Sınırını belirleme. Hudut çizme. Sınır çizme. Sınır çekme.

Rut : Cinsel kızgınlık. Azgınlık dönemi. Tekerleklerle iz yapmak. Çiftleşmek. Kızışma (hayvan). Kızgınlık. Kızışmak. Cinsel azgınlık. Rutin.

 

Crinklier : Engebeli. Eğri büğrü. Yoksun. Kıvrımlı. Buruşuk. Dengesiz. İnişli çıkışlı. Dalgalı. Büzüşük.

Wheel track : İki tekerlek arası genişlik.

Drawing : İşleme koyma. Resim çizme sanatı. Resim. Taslak. Tasarı. Tasar. Plan. Karakalem resim. Çekme.

Crinkles : Kırıştırmak. Karıştırmak. Katlamak. Hışırdatmak. Kırışmak. Buruşmak. Kıvırmak. Hışırdamak. Büzüşmek.

Savage : Isırmak (köpek). Vahşice saldırmak. Havuzlardan suyun boşaltılmasında önde tel elek, ortada suyun altından geçtiği birinci kapak, arkada havuz su seviyesini ayarlayan ikinci kapaktan oluşan sistem. Öfkeli. Saldırıp ısırmak. Vahşice ısırmak (hayvan). Parçalamak. Çok sinirli. Parçalamak (hayvan). Tepelemek (hayvan).

Angry : Kızgın. Öfkeli. Sinirli. Hiddetli. Gücenik. Dargın. Fırtınalı. Hırslı. Gazaplı. Kızarmış.

Crispiest : Canlı. Kıvırcık. Gevrek. Körpe. Taze. Çıtır çıtır. Kıtır kıtır. Taptaze ve sulu (meyve veya sebze). Zinde.

Hyphened : Kısa çizgi. Tire koymak. Kısa tire. Kısa çizgi tire. Tire.

Furrows synonyms : crinkly, crankle, crispy, crinkliest, groove, grains, angered, furrow, tracking, crispier, corrugation, grain, crisp, creases, ferocious, crispest, corrugations, fierce, dinted, creased, creasy, demarcation, grooves, dinting, crinkle, enraged, ruts, floor patterns, infuriated, hyphen, violent, maddened, dints.

Furrows zıt anlamlı kelimeler, Furrows kelime anlamı

Nonviolent : Sessiz. Şiddete başvurmayan. Pasif.

Furrows antonyms : unangry.