Güçleşmek nedir, Güçleşmek ne demek

  • Güç duruma gelmek, zorlaşmak

"Güçleşmek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ama hayat dedikleri / Güçleşmekte günden güne" - B. Necatigil

Güçleşmek anlamı, tanımı:

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Gelme : Gelmek işi. Gelmiş olan. Yetişme. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi.

Güç : Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. Sınırsız, mutlak nitelik. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği. Bir toprağın verimlilik yeteneği. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor. Zorlukla. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. Birim zamanda yapılmış olan iş. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik.

 

Gelmek : Biriyle birlikte gitmek. Belli bir süre dolmak. Ulaşmak, varmak. Kadar olmak. Akmak. Türemek. Getirmek. Çıkmak, yönelmek. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Düşmek, rast gelmek. Belli bir zamana ulaşmak. İsabet etmek. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Mal olmak. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Katılmak, eklenmek. Uygun düşmek. İzlemek, takip etmek. Kazanılmak, sağlanılmak. Görünmek, sanılmak. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Herhangi bir sırada bulunmak. Olmak, -e uğramak. Başlamak, ortaya çıkmak. Sonuç çıkmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Dayanmak, tahammül etmek. Uymak. Ortaya çıkmak, doğmak.

Diğer dillerde Güçleşmek anlamı nedir?

İngilizce'de Güçleşmek ne demek? : to grow difficult

Fransızca'da Güçleşmek : devenir difficile, se compliquer