Gözyaşı nedir, Gözyaşı ne demek

  • Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)

"Gözyaşı" ile ilgili cümleler

  • "Birer kalp bıraktılar bize kırık / Ömrümüzce gözyaşı döktürecek" - C. S. Tarancı

Osmanlıca Gözyaşı ne demek? Gözyaşı Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

demi'

Gözyaşı hakkında bilgiler

Gözyaşı, omurgalıların göz boşluğundaki bezlerin salgıladığı, gözlerin temizlenmesi ve nemlenmesini sağlayan berrak, tuzlu sıvıdır.

Keder, sevinç ve korku gibi güçlü duygular; gülme, göz kaşıma veya esneme, gözyaşı salgılanmasının artmasına ve neticesinde ağlamaya sebep olabilir.

Göz çukurunda kayganlığı sağlayan, bazı bakteri türlerini parçalayıcı enzimler içeren gözyaşı, toz, bakteri vb. yabancı cisimcikleri ya yanağa ya da gözyaşı kanalından buruna sürükler. Kimyasal ve mekanik tahriş, ağrı yoğun duygusal değişiklikler, gözyaşı salgılamasını arttırır.

Gözyaşı ile ilgili Cümleler

  • Kızlar, romanı okuduktan sonra gözyaşı döktüler.
  • Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
  • Tom'un yanağından bir gözyaşı süzüldü.
  • Müziksiz dünya, gözyaşı vadisidir.
  • Bu berbat adam için gözyaşı dökmem.
  • Onun gözlerinde gözyaşı gördüm.
  • En son ne zaman birisi için gözyaşı döktün?
  • Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.
 

Gözyaşı tanımı, anlamı:

Salgı : Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz. Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

Gözyaşına boğulmak : Çok ağlamak.

Gözyaşı bezeleri : Gözyaşı bezleri.

Gözyaşı bezleri : Gözyaşı ve göz kapağında bulunan bezler, gözyaşı bezeleri.

Gözyaşı kemiği : Göz çukurunun ön kısmındaki ince, ufak, zarımsı kemik.

Gözyaşı memesi : Gözün iç açısındaki kırmızı çıkıntı.

Gözyaşı pınarı : Göz pınarı.

Timsah gözyaşları : Sahte gözyaşları.

Etki : Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım.

Damla : Çok az miktar. Damla biçiminde olan (ziynet). Damlalıkla kullanılan ilaç. Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı. Kalbe inen inme, felç.

Omurgalılar : Memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlak ağızlıları ve balıkları içine alan hayvanlar âlemi (Vertebrata).

Temizlenme : Temizlenmek işi.

Nemlenme : Nemlenmek işi.

Berrak : Aydınlık, açık. Duru, temiz.

Tuzlu : Çok pahalı. Yapılışında tuz bulunan, tuzu çok olan. Tuzu olan.

Gözyaşı aygıtı : Gözyaşı beziyle gözyaşını akıtan kanallardan oluşan aygıt, apparatus lakrimalis.

Gözyaşı bezi : (zooloji) Gözün üst kısmında konjunktivanın altında yer alan, yüksek prizmatik hücrelerden oluşan bileşik tubuloalveoler bez, glandula lakrimalis. Yapılan salgılar çok sayıdaki kanallarla üst göz kapağı altındaki konjunktiva aralığına açılır.

 

Gözyaşı bezi atardamarı : A. ophthalmica externa'dan çıkan ve gözyaşı bezini vaskularize eden atardamar, arterya lakrimalis.

Gözyaşı bezi çukuru : Os frontale'nin proc. zygomaticus'unun iç yüzünde bulunan ve gözyaşı bezinin yerleşmesine yarayan (bu çukurluk etçillerde ve domuzda lig. orbitale'nin altında bulunur) çukurluk, fossa glandula lakrimalis.

Gözyaşı etçiği : (biyoloji) Mediyal göz açısı içinde, lacus lacrimalis tarafından kuşatılmış olan kabartı, karunkula lakrimalis.

Gözyaşı kemiği kabarcığı : Gözyaşı kemiğinin göz çukuru içindeki kısmının, yalnızca geviş getirenlerde yapmış olduğu, içi boş, balon biçiminde, çok ince duvarlı kemiksel kabarcık, bulla lakrimalis.

Gözyaşı kesesi : (biyoloji)

Gözyaşı kesesi çukuru : Gözyaşı kemiğinin göz çukuru yüzünde ve kenarına yakın olarak yer alan (domuzda bunun yerine iki adet forr. lacrimalia vardır) huni biçimindeki çukur, fossa saksi lakrimalis.

Gözyaşı taşı : Çeşitli nedenlerle gözyaşı yolunda oluşan taş, dakriyolit.

Gözyaşı tecimi : Özel kazanç sağlama ereğiyle, özellikle yığın iletişim araçları yoluyla insanların acıma duygularının kötüye kullanılması.

Diğer dillerde Gözyaşı anlamı nedir?

İngilizce'de Gözyaşı ne demek? : adj. dewy, lachrymal

n. tears, waterworks, teardrop, tear

Fransızca'da Gözyaşı : larme [la]

Almanca'da Gözyaşı : Träne