Headgear türkçesi Headgear nedir

Headgear ingilizcede ne demek, Headgear nerede nasıl kullanılır?

Headgears : Başörtüsü. Serpuş. Başörtü. Şapka. Dizgin. Maden kuyusu başındaki makine. Bürgü. Başlık. Yular.

Headgate : Kanal baş kapağı. Arna baş kapağı.

Head ache : Baş ağrısı.

Head amp : Kafa. Sadece yükselteçlerden oluşan ve çıkış sinyalinin sese dönüşebilmesi için hoparlöre ihtiyaç duyan cihaz. Kafa amfi.

Head and shoulders : Kat kat. Hisse senedi piyasasında uygulanan teknik analizde kullanılan fiyatların insan omuzu gibi düz bir seyir izlerken aniden yükselip tekrar omuz hizasına düştüğünü gösteren şekil. Baş ve omuzlar.

Head coach : Baş antrenör.

Head close shot : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir insanın yalnız başını çerçeveleyen çekim çeşidi. Baş çekimi.

Head binding : Başı ve alnı, yas, din adamlığı, şeflik belirtisi olarak bez, örtü, kumaş parçası, yaprak, ot ile sarma. Baş bağlama.

Head cold : Baş nezlesi. İngin.

Head circling : Başa boyun omurlarının verdiği olanak oranında bileşik eksende (öne-yana-arkaya bükmelerin sürekliliğiyle) daireler çizdirme. Baş çevirme.

İngilizce Headgear Türkçe anlamı, Headgear eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Headgear ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Wear : Giymek. Giyim eşyası. Aşınmak. Filmin çeşitli sinema aygıtlarında çok kullanılmasından doğan aşınma ve eskime. Takınmak. Giyinme. Giyme. Aşındırmak. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yıpranma.

Caption : Yazı. Manşet. Ünvan. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Başlık yazmak. Çizi. Manşet başlık. Altyazı. Manşet atmak.

Coiffed : Külah. Takke. Yüksük. Saç modeli. Bone.

Halters : Yular takmak. İdam ipi. Asma. İp. Korkuluk. Yedek. Asmak. İpe çekmek.

Saddlery : Saraçhane. Saraçlık. Saraciye (eyer, deri eşyalar). Koşum takımı. Eyer takımı. Saraç işleri (eyerler ve deri eşyalar). Saraç dükkanı.

Shawl : Atkı. Leçek. Eşarp takmak. Omuz atkısı. Şal takmak. Şal. Atkı takmak. Eşarp.

Clothing : Giyim eşyası. Giydirme. Hazır giyim. Giysi. Üzeri. Giyecek. Üst. Soğuktan ve kötü havalardan korunma, süslenme, büyüsel inançlar ve utanma duygusu gibi nedenlerle ilkellerin gövdelerinin kimi yerlerini örten hayvan derisi, kumaş, ot, hayvan tüyleri vb. Giyim.

Brid price : Hem kızın ailesinden ayrılmasıyla yitirilen işgücünü karşılamak, hem de kadının durumunu ve evliliğin sürüp gitmesini güven altına almak gibi ikili bir işlevi amaçlayan, erkeğin evlenmek için kızın ailesine verdiği para, hayvan ya da özdeksel değeri olan nesneler.

Bracts : Brakte (botanik terimi). Bürgü (botanik terimi). Brakte bitki. Çiçek yaprağı. Gonca yaprağı.

Leashing : Tasma kayışı. Bağlamak. Tasma. İple bağlamak. Göğüs tasması. Birbirine bağlamak. Köpek kayışı.

 

Headgear synonyms : article of clothing, jeweled headdress, jewelled headdress, stable gear, hat, headstalls, headdress, head scarf, bridle, bit, chapeau, chapeaus, halter, kerchiefs, spathes, topknot, coifs, wimple, coiffing, bonneting, casques, coiffure, kaffiyeh, colors, bonnets, haltering, mitre, shawled, coif, cap nut, babushka, capping, hood.