İspanyolet nedir, İspanyolet ne demek

İspanyolet; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Pencere kanatlarını kapadıktan sonra sürgülemeye yarayan ve ortasında her iki yana işleyen tutacak yeri bulunan uzun demir sürgü

İspanyolet anlamı, kısaca tanımı:

İspanyolet kilit : Elbise dolabı, büro dolabı vb. eşyaların kapaklarına takılan, sürgü kolları ile kapağın altından ve üstünden kilitleme yapan bir gömme kilit türü.

İspanyol : İspanya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Pencere : Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık.

Kanat : Balıklarda yüzgeç. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. Yan, taraf. Angıç. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey.

Sürgü : Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.

 

Orta : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. İyi ile kötü arasındaki durum. Yeniçeri Ocağında tabur. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Orantı. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri.

Tutacak : Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak.

Demir : Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça. Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe). Güçlü, kuvvetli, sert. Bu elementten yapılmış parça. Çıpa. Bu elementten yapılmış.

 

Diğer dillerde İspanyolet anlamı nedir?

İngilizce'de İspanyolet ne demek? : espagnolette

Fransızca'da İspanyolet : espagnolette [la], crémone [la]

Almanca'da İspanyolet : n. Basküle

Rusça'da İspanyolet : n. шпингалет (M), задвижка (F)