Jacket türkçesi Jacket nedir

  • Mont.
  • Kılıf kablo.
  • Kabuk.
  • Kılıf.
  • Kimya alanında kullanılır.
  • Plak kabı.
  • Kitabın kağıt kabı.
  • Soğutucu ya da ısıtıcı ortamı içinde tutma amacıyla , karıştırıcı, tepkime kabı vb. çevresine yerleştirilmiş ana aygıtın bir parçası.
  • [#kap Kaplamak].
  • Ceket.
  • Kap.
  • Zarf.
  • Kitap kabı.
  • Patates kabuğu.
  • Şömiz.
  • Ciltli kitabın üzerine geçirilen kağıt kap.

Jacket ile ilgili cümleler

English: Ali always keeps some aspirin in his jacket pocket.
Turkish: Ali her zaman ceketinin cebinde biraz aspirin bulundurur.

English: Ali grabbed his jacket and headed out the door.
Turkish: Ali ceketini aldı ve yola koyuldu.

English: Ali hung his jacket in the hall closet.
Turkish: Ali hol dolabına ceketini astı.

English: Ali asked Mary to take her jacket off.
Turkish: Ali Mary'den ceketini çıkarmasını rica etti.

English: Ali hung his jacket up.
Turkish: Ali ceketini astı.

Jacket ingilizcede ne demek, Jacket nerede nasıl kullanılır?

Jacket picture : Ceket resmi.

Jacket potato : Fırında patates. Kumpir. (british) kumpir. Kuru sıcaklıkta pişirilen patates.

Air jacket : Hava gömleği. Hava ceketi. Tenek gömleği. Yüzme yeleği. Hava örtüsü.

Barbour jacket : Su geç irmez ve yeşil cilalı bir ingiliz ceket markası. Barbour ceket.

Bed jacket : Lizöz. Yatak hırkası. Yatak ceketi. Gecelik.

 

Book jacket : Kitabın dışındaki kağıt kaplık. Kitap kılıfı. Ciltli ya da karton kapaklı kitaplarda, cildin ya da kapağın üzerine geçirilen koruyucu ve genel olarak ilgi çekici kağıt kap. Kitap gömleği. Kitabın kabı üzerine geçirilmiş, çoğu kez renkli, resimli olan ve okuyucunun ilgisini çekmeye yarayan kılıf. Gömlek. Kitap kabı.

Cylinder jacket : Silindir gömleği. Silindir ceketi.

Blue jacket : Bahriyeli. Denizci.

Cork jacket : Cankurtaran yeleği. Can yeleği.

Dinner jacket : Smokin.

İngilizce Jacket Türkçe anlamı, Jacket eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jacket ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Slipcover : Koltuk kılıfı. Kanepe kılıfı.

Parka : Parka. Eskimo ceketi. Kapüşonlu kaban. Anorak.

Banyan : Hint tüccarı. Hint inciri. Banyan ağacı.

Sports coat : Spor ceket.

Cape : Bazı şeylerin sivri ön bölümü. Harmaniye. Pelerin. Harmani. Çıkıntı. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü. Bir su kütlesine uzanan sivri kara parçası. Burun.

Wrapper : Balya veya paket yapıcı. Atkı. Şal. Sabahlık (giysi olarak). Sarıcı. Örtü. Puronun dış yaprağı. Paket kağıdı.

Envelops : Kuşatmak. Sarmak. Sarmalamak. Kapatmak. Örtmek.

Cartridge : Pikap. Kovan. Pikap kafası. Kutucuk. Hartuç. Kutu. Kartuş. Film kutusu (fotoğrafçılık terim).

Coverings : Sığınak. Koruma. Örtü. Kapama. Tabaka. Kaplama.

Binder : Lastik bant. Ciltçi. Bağ. Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Klasör. Cilt makinesi. Dosya. Biçerbağlar. Bağlayıcı.

Jacket synonyms : dressing sack, dressing sacque, mao jacket, hug me tight, single breasted jacket, shell jacket, bush jacket, record jacket, sacque, sport jacket, double breasted jacket, lumber jacket, pea jacket, dust wrapper, bomber jacket, norfolk jacket, bespreads, slipcases, bush, tunics, eton jacket, cover, cases, can, cake, envelopes, jupe, book cover, becloud, crusta, windcheater, aliphatic saturated compounds, additive properties.

 

Jacket zıt anlamlı kelimeler, Jacket kelime anlamı

Uncover : Ortaya çıkmasını sağlamak. Açmak. Şapka çıkarmak. Örtüsünü kaldırmak. Su yüzüne çıkarmak. Ortaya çıkarmak. Meydana çıkarmak. Deşifre etmek. Örtüsünü ya da kapağını açmak. Açmak (örtü, kapak vb).

Undress : Gündelik elbise. Sargısını açmak. Soyunmak. Ev elbisesi. Soymak. Giysilerini çıkarmak. Dökülüp saçılmak. Üniforma. Elbiselerini çıkarmak.

Jacket ingilizce tanımı, definition of Jacket

Jacket kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To put a jacket on. A short coat without skirts. To furnish, as a boiler, with a jacket. A short upper garment, extending downward to the hips.