Jewelries türkçesi Jewelries nedir
Jewelries ingilizcede ne demek, Jewelries nerede nasıl kullanılır?
Jewelry : Mücevherat. Takı. Cevahir. Bijuteri. Kuyum. Mücevher. Ziynet eşyaları. Kuyumculuk. Ziynet eşyası. Bkz.jewellery.
Jewelry box : Mücevher kasası.
Jewelry dealer : Kuyumcu.
Jewelry maker : Mücevheratçı.
Jewelry store : Kuyumcu. Kuyumcu dükkanı.
Jeweled : Kıymetli taşlarla süslenmiş. Değerli taşla veya taşlarla süslü. Mücevherlerle süslenmiş. Murassa. Mücevher. Nadir değerde. Mücevherler takılmış. Değerli taşlarla süslenmiş.
Would you show me some jewelry : Mücevherat gösterir misiniz.
The jewel exchange : Mücevher alan ve satan mağazalar zinciri. Mücevherat alım satım mağazası. Değerli taş değiş tokuşu.
Jewel box : İçinde mücevher saklamak için kullanılan küçük kutu. Mücevher kutusu.
Imitation jewelry : Sahte mücevher. Emitasyon mücevher. Taklit mücevherat. Yalancı ziynet eşyası.
İngilizce Jewelries Türkçe anlamı, Jewelries eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Jewelries ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Case endings : Durum takısı. Cümle içinde, adları, başka kelimelerle olan ilişkilerine göre çeşitli durumlara sokan ekler. yükleme durumu eki +ı/+u, ilgi durumu eki +(ı)n/+(u)n, +nın/nun, yönelme durumu eki +(y)a, bulunma durumu eki +da, çıkma durumu eki +dan ile karşılanır. bunların özel maddelerine bk. Hal takısı (dilbilgisi terimi). Durum gösterme ekleri.
Jewelry : Bkz.jewellery.
Jewels : Cevher. Erkek üreme organı. Mücevherler. Değerli insan. Pırlanta gibi insan. Değerli taş. Saat taşı. Takım taklavat.
Garniture : Süs. Garnitür.
Stone : Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Taş döşemek. Çekirdek (etli meyvelerde). Meyve çekirdeği. Taşlamak. Çekirdek (meyve). Taş. Taşa tutmak. Değerli taş.
Ending : Ad ve fiil kök veya gövdeleri üzerine gelerek durum, sayı, zaman, kişi gibi gramer ilişkileri kuran ekler. ad çekimi, iyelik, teklik çokluk, fiil çekimi, fiil çekimindeki zaman ve şahıs ekleri işletme ekleridir: bu insan-lar-ı bir uykusuzluk gece-si-n-de sadece bir gölge gibi gör-müş-t-üm. şimdi bu gölge-ler beni yavaş yavaş, daha öte-ler-e ve derin-ler-e çağır-ıyor. baş-lar-ı-n-ın etraf-ı-n-da-ki aydınlık değiş-i-yor, muamma-lar-ı-n-ı çözme-y-e çalıştıkça bir yığın çetrefil meseleyle karşılaş-ıyor-um. (a. h. tanpınar, yaşadığım gibi, s. 89) vb. Oyunun son sahnesi. Çözüm. Son. Çözüm sahnesi. Ölüm. Sonuç. Nihayet. Gramer, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır.
Habiliments : Tören kıyafeti. Kıyafet. Özel elbise. Tören elbisesi.
Bijous : Küçük ama mükemmel. Küçük ve güzel.
Precious stone : Kıymetli taş. Değerli taş.
Jewelries synonyms : jewelery, adornment, jewellery, bijouterie, gem, ice creams, gemmed, ornament, garnitures, colours, jewel, case ending, endings, gems, colors, formative, bijou, jeweled, valuable.
Bu kısımda Jewelries kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Jewelries ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Jewelries anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Jewelries ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.