Kalıtsal duyu nöropatisi nedir, Kalıtsal duyu nöropatisi ne demek

Kalıtsal duyu nöropatisi; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Belli köpek ırklarında ayak ve bacaklarda ağrı hissinin daha az hissedilmesi nedeniyle parmakların ve ayak yastıklarının şiddetli yaralanmasıyla belirgin kalıtsal hastalık, akral sakatlık sendromu.

Kalıtsal duyu nöropatisi anlamı, tanımı

Kalı : Halı

Nöropati : Periferal sinir sisteminde işlevsel veya yangısal özellikteki her türlü patolojik değişim. Periferal sinir sisteminde yangısal özellikte olmayan her türlü patolojik değişim.

Duyu : İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum.

Kalıt : Miras. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey.

Kalıtsal : Kalıtımsal.

Akral sakatlık sendromu : Kalıtsal duyu nöropatisi.

Kalıtsal hastalık : Ebeveynlerden evlatlarına genetik olarak aktarılan hastalık.

Hissedilme : Hissedilmek işi.

Yaralanma : Yaralanmak işi.

Sakatlık : Sakat olma durumu, malullük, maluliyet. Kaza, terslik. Yanlış, kusur, hata.

Şiddetli : Etkisi çok olan, zorlu. Aşırı. Hızlı. Aşırı bir biçimde.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

 

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Hastalı : Hastalıklı.

Sendrom : Belirge. Sıkıntı.

Şiddet : Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinlik, sertlik. Duygu ya da davranışta aşırılık. Hız. Kaba güç. Bir hareketten doğan güç. Karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma.

Yastık : Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder. Fide yetiştirmek için ince toprak ve gübreden hazırlanmış yüksekçe yer. Yapılarda, makinelerde bazı bölümlerin üzerine dayandığı parça. Bu biçimde yapılmış ve türlü işlerde kullanılan şey.

Parmak : İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri. Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan. İnç. Eni bu organ kadar olan. Bir işe karışmış olma ilgisi. Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri. Arşının yirmi dörtte biri.

Akral : Ayak, kulak, parmak gibi vücudun çevresel bölümlerini etkileyen herhangi bir etki, hastalık veya patolojik değişim.

Diğer dillerde Kalıtsal duyu nöropatisi anlamı nedir?

İngilizce'de Kalıtsal duyu nöropatisi ne demek ? : hereditary sensory neuropathy