Kasab nedir, Kasab ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Kasap.
Kasab ile ilgili Cümleler
- Bu küçük bir kasaba.
- Kasabaya gidiyorum.
- Kasabamın bir kalesi var.
- Annemiz kasabaya gidiyor.
- Ali kasabadan sürüldü.
- 1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.
- Kasabayı terk etmeye çalışma.
- Kasabada değil misiniz?
- Kasabadaki en eski sinema salonu şu an yıkılıyor.
- Kasabalar köylerden büyüktür.
- Ali kasabada yeni.
- Küçük ve köhne bir kasabada yetişen Tom, büyük şehre yerleştiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü.
- Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
Kasab ile ilgili Atasözü veya Deyim
keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı : başkasının büyük zararı karşısında kendi küçük yararını düşünenler için sitem olarak söylenen bir söz.
Kasab anlamı, kısaca tanımı
Kasa : Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap. Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı. Ticarethanelerde para alınıp verilen yer. Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla. Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi. Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve. Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse. Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık. Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
Kasaba kümeleri tasarı : Bir anakent özeği ile çevresindeki çok sayıda küçük ve uzmanlaşmış kasaba kümelerinin oluşturduğu, kırsal yaşantı özlemlerini karşılayacak yerleşme düzenini gerçekleştirmeyi amaçlayan tasar.
Kasaba tasarı : Yerleşmenin büyüklüğü ve özyapısı bakımından bir düzentasara ya da uygulayımtasara gerek göstermeyen yerleşim yerlerinde 30 yıllık gelişme ve yerleşmeyi, yönetim özeği, genel durguluk yerleri, pazaryerleri ve öteki genel işgörü türlerine ayrılan yerlerle birlikte, düzentasar ve uygulayımtasar yerine geçecek biçimde gösteren tasar.
Kasabaörencik : Kastamonu kenti, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Kasabura : Kunduracıların kullandıkları, kösele delici bir araç, biz.
Kasaburuk : Kunduracıların kullandıkları, kösele delici bir araç, biz. Ayakkabılara çivi çakmak için kullanılan ucu bizli bir çeşit araç.
Kasaba : Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde.
Kasaba kurnazlığı : Kendi çıkarı için edinebildiği basit bilgi ve az deneyimle başkalarını aldatma işi, köylü kurnazlığı.
Kasabacık : Küçük kasaba.
Kasabalı : Kasaba halkından olan. Kasabada yaşayan.
Kasap : Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse. Kan dökücü, hunhar. Et satılan dükkân.
Diğer dillerde Kasa yazdığı anlamı nedir?
İngilizce'de Kasa yazdığı ne demek ? : cash book
Bu kısımda Kasab nedir? Kasab ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kasab tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kasab hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.