Kopana nedir, Kopana ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Ağaçtan oyularak yapılan karavanamsı kap, çanak.

Ağaçtan yapılmış tekne, yalak.

Ufak teneke.

Teknik terim anlamı:

Ağaç tekne. (İslambey Pınarhisar Kırklareli).

Kopana anlamı, kısaca tanımı

Kopa : Ot ya da saman yığını, küme. Küpes

Kopan : İri kulaklı bir çeşit av köpeği. Zafer kazanan. Ortaya çıkan, harekete geçen.

Kopanaki : El ile bir tür dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç. Bu araç üstünde örülen bir dantel türü.

Kırklareli : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Pınarhisar : Kırklareli iline bağlı ilçelerden biri.

Karavana : Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap. Bu kaptan dağıtılan yemek. Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama. İnce, yassı elmas.

Kırklar : Kırk kişilik evliya topluluğu.

Karavan : Bir otomobilin arkasına takılan, hem taşıt hem konut olarak kullanılan üstü kapalı araç.

Teneke : Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac. Bu sacdan yapılmış. Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap. Bu kabın aldığı miktarda olan.

Karava : İvecenlik.

Tenek : Asma, kabak ve salatalığın uzamış sürgünleri. Ocak.

Yalak : Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap. Akan suyun çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için çeşme, musluk vb.nin altına konulan delikli taş tekne. Buz yalağı. Boşboğaz, söz taşıyan.

 

İslam : Müslümanlık.

Tekne : Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap. Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü. Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı. Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası. Bir tür küçük deniz taşıtı. Havza.

Pınar : Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak. Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba. Çeşme.

Çanak : Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap. Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik. Göz çukuru. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü. Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi.

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Pına : Örnek. Tavuk, horoz ve benzerleri hayvanların kaçmaması için ayaklarına bağlanan sicim, bez ve benzerleri şeyler. Büyük parça, dilim : İki pına kabak yedim. Tarladan ayrılmış parça. Ayakkabının altına konulan pençe. Üstünde ekmek pişirilen küçük sac. Eski, parça parça.

Tene : Tane. Pilav. Issız. Tahıl tanesi. Bulgur pilavı. Tekne. Tane (bk. tane). Tane, adet. Tane, bk. tenê.

İsla : İyi, güzel, sağlam.

Diğer dillerde Koordine represyon anlamı nedir?

İngilizce'de Koordine represyon ne demek ? : coordinate repression