Korel nedir, Korel ne demek

Korel; İsim olarak kullanılan bir kelimedir.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Hindi.

Korel isminin anlamı, Korel ne demek:

Ateşli, canlı, hareketli kimse. Korel ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

Korel ile ilgili Cümleler

  • Koreliyim.
  • Koreliler kişniş sevmezler.
  • Japonun Koreli ile ortak bir şeyi var.
  • Bu öğrenciler Koreli.
  • Ben Koreliyim.
  • Favori Koreli müzisyenin kimdir?
  • Chen Koreli değil.

Korel tanımı, anlamı

Kore : Başlıca belirtisi kısa, çabuk, değişken yapıda irade dışı hareketler gösteren bir hastalık

Korelasyon kat sayısı : Her ikisi de nicel olan herhangi bir x tesadüfi değişkeniyle y tesadüfi değişkeni arasındaki bağıntının yönünü ve derecesini gösteren bir ölçü, r.

Negatif korelasyon : Birbiriyle bağlantılı başka bir özelliğin azalması sonucu, bir özelliğin artması.

Pearson korelasyon kat sayısı : Birlikte normal dağılım gösteren ve nicel sayılarla belirtilen iki sürekli tesadüfi değişken arasındaki doğrusal bağıntının ifadesi.

Pozitif korelasyon : Birbiriyle bağlantılı başka bir özelliğin artması sonucu, bir özelliğin de buna bağlı olarak artış göstermesi.

Sınıf içi korelasyon : Bir ölçme aracında gerçek skorlardaki kişiler arası değişkenliğe bağlı olan bir gözlemin varyans oranı.

 

Spearman sıra korelasyon kat sayısı : Değişkenlerin dağılımlarının normal dağılmadığı veya örnek büyüklüğünün az olduğu veya dağılımının kestirilemediği durumlarda kullanılan parametrik olmayan bir ilişki ölçüsü.

Korelasyon : Bağıntı.

Koreli : Kore halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Hareketli : Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. Canlı, kıpırdak.

Hareket : Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.

Hareke : Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret.

Ateşli : Ateşi olan. Heyecanlı, coşkulu. Cinsel istekleri güçlü olan.

Hindi : Tavukgillerden, XV. yüzyılda evcilleştirilerek Amerika'dan bütün dünyaya yayılan, boyun ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü, kümes hayvanlarının en büyüğü, mısırtavuğu (Meleagris gallopavo). Aptal, şaşkın.

Harek : Fasulye sırığı.

Canlı : Canı olan, diri, yaşayan. Hareketli, hayat dolu, dinamik. Güçlü, etkili. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası. Canlı yayın. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde.

 

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Hare : Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır. Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş. Yeni yapılmış olan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları.

Ateş : Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç. Tutuşmuş olan cisim. Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma. Öfke, hırs, hınç. Tehlike, felaket. Coşkunluk. Büyük üzüntü, acı. Patlayıcı silahların atılması.

Diğer dillerde Kore tavuk vebası anlamı nedir?

İngilizce'de Kore tavuk vebası ne demek ? : korean fowl plague