Laugh at türkçesi Laugh at nedir

  • Alay etmek.
  • Gülmek.
  • Gülüp geçmek.
  • Alaya almak.
  • Birisine gülmek.

Laugh at ile ilgili cümleler

English: Ali didn't laugh at my joke.
Turkish: Ali şakama gülmedi.

English: A teacher should never laugh at a student who makes a mistake.
Turkish: Öğretmen hata yapan bir öğrenciye asla gülmemeli.

English: A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.
Turkish: Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.

English: A teacher should never laugh at his students' mistakes.
Turkish: Bir öğretmen öğrencilerinin hatalarına asla gülmemeli.

English: Ali used to laugh at Mary.
Turkish: Ali Mary'ye gülerdi.

Laugh at ingilizcede ne demek, Laugh at nerede nasıl kullanılır?

Laugh : Sevinmek. Hande. Gülüş. Kahkahayla gülmek. Gülüşme. Gülmek. Gülerek neden olmak. Kahkaha atmak. Gülme. [#eğlenme Eğlenmek].

At : Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Yanında. Bir miktarı göstermek için kullanılır. Nezdinde. Hatta. Bir yeri belirtmek için kullanılır. Ya. E. Üzerinde.

Laugh at a joke : Espriye gülmek. Muzipliğe veya güldürücü söze gülmek. Komik hikaye anlatıldığı için kıkır kıkır gülmek.

Laugh at danger : Risklere aldırmamak. Tehlikeyi önemsememek. Tehlike karşısında gülmek.

 

Laugh at my expense : Beni şaka kaynağı olarak kullanmak. Benim durumumla alay etmek. Bana gülmek. Benimle alay etmek.

Laugh away : Gülüp geçmek. Aldırmamak. Küçümsemek. Gülerek geçiştirmek. Gülerek geçirmek. Gülerek konuyu kapatmak. Eğlenmek.

İngilizce Laugh at Türkçe anlamı, Laugh at eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Laugh at ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Made fun of : Dalga geçmek. Gırgır geçmek. Dalgaya almak. Eğlenmek. Maytapa almak. Gırgıra almak. İle alay etmek. İle eğlenmek.

Chortled : Kahkaha. Kıkırdama. Kıkırdamak. Kıkır kıkır gülmek.

Make fun : Eğlenmek. Gırgır geçmek.

Doty : Çürümeden etkilenmiş. Çürüklü. Saçmalamak. Kokuşmak. Çürümüş. Benekli. Çürümek. Bozulmuş (ağaç). Terbiyesi bozulmak.

Chortles : Kıkır kıkır gülmek. Kıkırdama. Kahkaha. Kıkırdamak.

Deride : İle alay etmek. Kahkahalarla gülmek.

Mock at : Dalga geçmek. İle alay etmek.

Laugh off : Gülerek geçiştirmek. Önemsememek. Küçümsemek. Aldırmamak. Şakaya vurmak. Acıya gülmek.

Burlesque : Yermek. Kalın çizgili, kişileri ve olayları karikatürleştirerek veren ve çoğu kez verici, taşlayıcı, abartılı güldürü. «şakacı» sözcüğünden gelir. abd'de bu tür, kaba saba ve açık saçık bir gösteri durumunu almıştır. Alaylı taklit. Yerme. Taklit ederek alay etmek. Hicvetmek. Vodvil tiyatro. Hicviye. Taşlama. Alaya alma.

Burlesquing : Hicviye. Alaylı taklit. Hicvetmek. Yerme. Vodvil tiyatro. Yermek. Taklit ederek alay etmek. Alaya alma. Gülünç taklit.

Laugh at synonyms : mocked at, derided, have a smile, flouted, frolic, nickers, fleered, fleers, frolics, frolicked, laugh away, nickered, deriding, guying, chortle, disprize, in bulk, derides, get a rise out of, laughs, bring into derision, ridicule, fleering, make fun of, laugh, laughed, chortling, chipped, nickering, burlesqued, burlesques, fleer, guy.