Laugh line türkçesi Laugh line nedir

  • Göz kenarı kırışıklığı.
  • Göz kenarındaki kırışıklık.
  • Göz kenarı kırışıklıkları.
  • Göz kırışıklıkları.

Laugh line ingilizcede ne demek, Laugh line nerede nasıl kullanılır?

Laugh : Gülmek. Eğlenmek. Gülme. Kahkahayla gülmek. Hande. Gülüşme. Kahkaha atmak. Gülerek neden olmak. Sevinmek. Gülüş.

Line : Sıralamak. Sahne yukarısındaki palangalar yoluyla sarkıtılıp çekilebilen, genellikle çelikten yapılmış halat. Astarlamak. Astar kaplamak. Doldurmak. Çizgi. Satır. Askı halatı. Kaplamak. Tenis, futbol, bilgisayar, bilişim, masa tenisi, sinema, televizyon, voleybol alanlarında kullanılır.

Laugh at : Birisine gülmek. Alaya almak. Gülmek. Alay etmek. Gülüp geçmek.

Laugh at a joke : Muzipliğe veya güldürücü söze gülmek. Espriye gülmek. Komik hikaye anlatıldığı için kıkır kıkır gülmek.

Laugh at danger : Tehlike karşısında gülmek. Risklere aldırmamak. Tehlikeyi önemsememek.

Laugh at my expense : Benimle alay etmek. Benim durumumla alay etmek. Bana gülmek. Beni şaka kaynağı olarak kullanmak.

İngilizce Laugh line Türkçe anlamı, Laugh line eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Laugh line ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Crow foot : Düğün çiçeğigiller. Avcılık aletlerinde kol ağlarının, çekme halatların ve ağların birbirine birleştirilmelerinde kullanılan fırdöndü veya düğüm atılarak oluşturulan üçgenimsi yapılar. Göz kenarındaki kırışıklıklar. Yaprakları parçalı ve karşılıklı dizilişli, çanak ve taç yaprakları beş parçalı, ışınsal ya da bilateral simetrili, aken ya da folikül meyveli, hermafrodit, nadiren bir eşeyli, dünyada 50 cins ve 1800 türle, ülkemizde ise 17 cins ve 180 kadar türle temsil edilen, bir ya da çok yıllık, otsu, nadiren çalımsı ya da tırmanıcı özellik gösteren bitkiler. Kasa.

 

Crowfoots : Boyunduruk. Göz kenarındaki kırışıklıklar. Turnaayağı. Payanda. Kazayağı. Tavşan ayağı. Düğün çiçeği.

Crowfoot : Tavşan ayağı. Kazayağı. Boyunduruk. Payanda. Düğünçiçeği (botanik terimi). Basur otu. Düğün çiçeği.