Turkish: Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
English: Ali is tall and likewise strong.
Turkish: Ali uzundur ve ayrıca güçlüdür.
English: Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.
Turkish: Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
English: Look on me, and do likewise.
Turkish: Beni izleyin ve aynısını yapın.
Like a bomb : Bomba gibi. Çok iyi.
Like a bull at a gate : Kaba saba bir şekilde. Paldır küldür.
Like a bump on a log : Ölü gibi. Put gibi. Put gibi hareketsiz.
Like a cat with nine lives : Kedi gibi dokuz canlı. Dokuz canlı.
Like a drowned rat : Sırılsıklam.
Like anything : Şiddetle. Deli gibi. Aşırı biçimde.
Like a ship without a rudder : Serseri mayın gibi.
Like cat and dog : Kedi köpek gibi.
Like a lamb : Kuzu gibi. Kuzu kuzu. Paşa paşa.
Like a shot : Şimşek gibi. İstekle. Hemen. Yıldırım gibi. Birdenbire. Ok gibi. Anında. Hiç tereddüt etmeden. Derhal. Hızla.
Sözcükler, direkt olarak Likewise ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Because : Diği için. Dolayı. -diği için. Yüzünden. Çünkü. Nedeniyle. -dığı için.
Been : Olmak. Tutmak (para). Anlamına gelmek. Durmak. Bulunmak. Mal olmak. Var olmak.
Genie : Genie roketi. Cin. Peri.
Aboard : Otobüse. İçinde (gemi veya uçak veya tren vb). İçinde (taşıt için). Atobüse. Gemiye. (bir taşıtın) içinde. İçine (gemi veya uçak veya tren vb). Trene. -e.
Same : Özdeş. Farksız. Aynı. Tıpkı. Farketmez. Aynısı. Tıpkısı. Eşit.
Moreover : Dahası. Üstelik. Hem de. Hatta. Buna ek olarak. Bundan başka. Diğer taraftan. Zaten.
Invariably : Devamlı. Her zaman. Her durumda. Değişmeyerek. Hep. Değişmeyen. Değişmeden. Sürekli olarak.
As of : Bir şeyin başladığı veya sona erdiği tarihi veya zamanı belirtmek için kullanılan ifade (örneğin, darren 31 aralık'tan itibaren işine son verdi”). Başlayarak. İtibarı ile. İtibaren. Esnasında. Olarak. -den itibaren. -den başlayarak. -den.
All overs : Kışkırtma. Çekingenlik. Bitmiş. Her yerde. Bitik. Sinirlilik. Ajitasyon. Yeniden. Heyecanlı olma durumu.
Inasmuch as : Göre. İçin. -diğine göre. Dolayı. Kadar. Çünkü. -diği derecede. -dığı için. Mademki. Madem ki.
Likewise synonyms : too, similarly, by the same token, prodigies, eking, haem, yea, dittos, onside, alike, and, beyond, dittoing, boh, anyway, genius, ditto, fro, in addition to, exactly, on the side, geniuses, same to you, in kind, finally, for, as well as, prodigy, furthermore, all over, heme, on the top of it, then.
Likewise kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Too. [Bakınız: Also]. Also. In like manner. Moreover.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Likewise kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Likewise ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Likewise anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Likewise ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.