Looms türkçesi Looms nedir

Looms ile ilgili cümleler

English: Musical talent usually blooms at an early age.
Turkish: Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur.

English: The cherry tree blooms earlier this year than usual.
Turkish: Kiraz ağacı bu yıl normalden daha erken çiçek açtı.

Looms ingilizcede ne demek, Looms nerede nasıl kullanılır?

Blooms : Çiçeklenmek. Serpilmek. Güzelleşmek. Külçe haline getirmek (demir). Çiçek açmak. Çiçekler. Dinç olmak.

Broadlooms : Geniş tezgahta dokunmuş. Dikişsiz halı.

Glooms : Karartmak. Gam. Karanlık. Belirsizlik. Kederlendirmek. Kararma. Loşluk. Yeis. Kasvet.

Handlooms : El tezgahı. Dokuma tezgahı.

Heirlooms : Aileden kalma değerli şey. Hatıra. Terekede bulunan kişisel eşya. Ata yadigarı olan şey.

Loom master : Dokuma ustası.

Hand loom : El dokuma tezgahı. Elle çalıştırılan dokuma tezgahı. El dokuması. El tezgahı. Çulha tezgahı.

Chain loom : Zincirli tezgah.

Automatic loom : Otomatik tezgah. Otomatik dokuma tezgahı.

Loom : Tezgah. Kürek bedeni. Karaltı gibi görünmek. Görünmek. Dokuma. Belli belirsiz görünmek. Belirmek. Uzakta belirmek. Dokuma tezgahı.

İngilizce Looms Türkçe anlamı, Looms eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Looms ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Conspiracy : Kötü amaçla yapılan gizli anlaşma. Kumpas. Suikast. Anlaşma. Gizli anlaşma. Komplo. Gizdüzen.

Come into view : Ortaya çıkmak. Görünmeye başlamak. Görüş açısına girmek. Görüş alanına girmek. Meydana çıkmak.

Cloths : Kumaş. Rahiplik. Din adamlığı. Yelken. Örtü. Sofra örtüsü. Bez. Cilt bezi. Çaput.

Fabric : Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur. Yapı. Doku. Nesiç. Çatı. Bez. Kumaş. Bünye. İskele.

 

Egresses : Çıkış. Çıkış hakkı. Tutulmanın sonu (astronomi terimi). Çıkış kapısı. Çare. Çıkmak. Ağ çıkışı. Çıkar yol. Belirme.

Come in sight : Ortaya çıkmak.

Dawns : Şafak sökmek. Aydınlanmak. Gün ağarmak.

Hulk : Gemi iskeleti. Çok büyük ve kaba gemi. Harap gemi. Gemi enkazı. Hantal. İri ve hantal kimse. Eski gemi teknesi. İri ve hantal tip. Hurda tekne. Izbandut.

Countering : Sayaç. Karşı çıkmak. Karşı atak yapmak. Karşı koymak. Kontra yumruk atmak. Sayıcı. Karşı gelmek. Karşılık vermek. Karşılıkta bulunmak.

Lift : Havalanmak. Yükseltmek. Çalmak. Çıkmak. Yürütmek. Yukarı kaldırmak. Asansör. Kaldırmak. Topraktan çıkarmak.

Looms synonyms : come along, appeared, loom, contexture, shuttles, hosier, pitches, arise, be in evidence, emerges, conspiracies, shuttle, evidence, shipbuilding yard, soft goods, become visible, weaving loom, come on, piece goods, loomed, broken through, counter, stocking frame, peering, egress, hosiery, looming, hosiers, seem, pitch, come into sight, look, rear.