Countering türkçesi Countering nedir

  • Sayaç.
  • Karşılıkta bulunmak.
  • Karşı gelmek.
  • Kontra yumruk atmak.
  • Karşı koymak.
  • Tezgah.
  • Karşı çıkmak.
  • Sayıcı.
  • Karşı atak yapmak.
  • Karşılık vermek.

Countering ingilizcede ne demek, Countering nerede nasıl kullanılır?

Encountering : Yüz yüze gelmek. Karşılaşma. Çarpışmak. Karşılaşmak. Rastlamak.

Counterinsurgencies : Kontrgerilla harekatı. Gerilla savaşçıları veya devrimcileri ile savaşmak için kullanılan taktikler.

Counterinsurgency : Kontrgerilla harekatı. Gerilla savaşçıları veya devrimcileri ile savaşmak için kullanılan taktikler.

Counterinsurgent : Gerilla savaşçıları veya devrimcileri ile savaşan kimse veya şey. Kontrgerilla savaşçısı. Ayaklanmayı bastıran.

Counterinsurgents : Kontrgerilla savaşçısı. Ayaklanmayı bastıran. Gerilla savaşçıları veya devrimcileri ile savaşan kimse veya şey.

Counterintuitive : Sezgisel beklentilerin tersine. Mantıklı olanın tersine. Sezgilere aykırı. Mantıksız. Mantık dışı. Mantığa aykırı.

Counter balanced : Denk.

Counter claim : Karşı dava. Karşı iddia. Mütekabil dava. Karşı tazminat davası. Karşı duruşma. Karşı savunma.

Counterirritant : Bir bölgedeki tahrişi hafifletme için başka bir bölgede tahriş yaratan ilaç. Karşı irkilme. Karşı tahriş edici ilaç. Karşı tahriş edici ilaç veya madde.

 

Counter attack : Karşı yarışmacının son saldırı eylemi bitmeden, bir kılıçoyunu zamanından önce yapılan saldırı, ("engel vuruşu", "karşılama vuruşu" gibi). Karşı taarruz. Misilleme saldırısı. Geri vuruş. Karşı hücum. Kontra atak. Karşı atak. Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme eylemi. Futbol, eskrim alanlarında kullanılır. Karşı akın.

İngilizce Countering Türkçe anlamı, Countering eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Countering ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confronted : Yüz yüze getirmek. Yüzleştirmek. Yüzleştirilmiş. Karşılaştırmak.

Subject matter : Dava konusu. Ana fikir. Ele alınan, üzerinde konuşulan ya da yazı yazılan düşünce, sorun, durum ya da olay. herhangi bir ders kapsamının, belli bir sürede öğretilecek bölümlerinden her biri. İhtilaf konusu. Konu. Mevzuu. Mesele. Mevzu.

Counteracted : Önlemek. Karşı savaşmak. Etkisini yok etmek. Etkisini gidermek. Etkisizleştirmek. Mukabele etmek. Etkisiz hale getirmek. Gidermek.

Breach : Güvenliği kırmak. Yarık. İhlal. Çiğneme. Gedik. Bozulma. Dalgaların sahile vurup kırılması. Bozma (anlaşmayı). Bozmak.

Challenge : Soruşturmak. Onur kupası yarışı. Meydan okumak. Tartışmak (doğruluğunu). Davet etmek (düello). Boy ölçüşmek. Çoğunlukla, çifteker sporuna emeği geçmiş ya da yurda herhangi bir yolda yararlı olmuş kişileri anma ve yaşatma amacıyla düzenlenen çeşitli yarışlar. Kimlik sormak. Zorlu iş veya görev. Reddetmek (hakim veya jüriyi).

Argue against something : Aksini iddia etmek. İtiraz etmek.

 

Bench : Yargıçlık. Kanepe. Baro. İş masası. Oturma sırası. Basamak. Kürsü. Geniş yüzeyiyle oturarak gövde alıştırmalarına, ayakları bağlayan dar yüzlü dilmesiyle denge alıştırmalarına yarayan uzunca bir tahta sıra. Eğitim, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır.

Substance : Özlülük. Özdek. Sağlamlık. Güçlülük. Önem. Öz. Esas. Madde. Töz. Substans.

Confront : Yüzleştirmek. Karşı durmak. Zıt düşmek. Karşılaştırmak. Üstüne gitmek. Yüz yüze gelmek. Kötülemek. Karşısına çıkmak. Yüz yüze getirmek.

Antagonizes : Kızdırmak. Aleyhine çevirmek. Düşman etmek. Kışkırtmak.

Countering synonyms : road map, genetic counseling, marriage counseling, career counseling, bridling, counteract, argue, collusion, bridle, shipbuilding yard, toss, antagonised, meters, numerators, conspiracy, bear against, bridles, steer, beards, telltales, antagonising, riposted, answered, riposte, conspiracies, sales booth, countered, current meter, argues, buck, numerate, telltale, looms.

Countering zıt anlamlı kelimeler, Countering kelime anlamı

Obey : Dinlemek. -e uymak. Biat etmek. Sadakat göstermek. Tanımak. Söz dinlemek. Uymak. Denileni yapmak. Riayet etmek. İtaat etmek.