Mods türkçesi Mods nedir

Mods ingilizcede ne demek, Mods nerede nasıl kullanılır?

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

Mod : Modern. Kip. Şık.

Modal : Makam (müzik terimi). Kiplerle ilgili. Şekilsel. Makamla ilgili. Tipik. Kalıcı. Kip. Kiplik. Model. Kip belirteci.

Modal matrix : Kipsel matris.

Modalities : Yöntem. Tarz. Usuller. Şekil.

Mode of conveyance : Nakil şekli. Taşıma şekli. Bir mal ya da özdeğin taşınması için yanlarca kabul edilen koşul. Taşıma biçimi. Taşıma koşulu. Nakil biçimi.

Mode of administration : Uygulama şekli.

Mode of production : Toplum yaşamında, insanların yaşamaları için gerekli olan şeyleri (yiyecek, içecek, barınak, iş gereçleri) elde etmelerinin tarih içinde gösterdiği türlü düzenlerden her biri. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Üretim şekli. Üretim biçimi. Üretimin örgütlenme ve yürütülme tarzı. toplumsal üretim ilişkilerinin kendine özgü biçimiyle belirlenen ve üretici güçlerin belli bir düzeyine karşılık gelen temel iktisadi örgütlenme tarzı ya da aşaması. Üretim tarzı.

 

Mode of action : Etki şekli.

Mode : Bilgisayar, fizik, kimya, gramer, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tel, yay, kovuk ya da dalgalı akım cevrimi gibi titreşebilen yapıların değişiksıktıkta titreşim biçimleri. Tepedeğer. Üslup. Tarz. Birbirine karışmadan incelenebilen titreşim ya da devinim biçimlerinden her biri. Kök ve gövde durumundaki fiilin bildirdiği oluş ve kılışın; konuşan, dinleyen ya da kendisinden söz edilen şahıslar açısından ne biçimde, ne tarzda yansıtıldığını gösteren bir gramer kalıbı, bir anlatım biçimi. başladım, başlıyorsun, tatlandırmış, yuvarlanacaklar vb. türkçede kipler bildirme kipleri ve tasarlama kipleri olarak ikiye ayrılır. bunlara bk. Şekil. Yol. Biçim.

İngilizce Mods Türkçe anlamı, Mods eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mods ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Latter : İki şeyden sonuncusu. İkincisi. Sonuncu. Son. Zaman olarak daha sonra meydana gelmiş olan. İkisinden sonuncusu. Son söylenen. Sonraki. Son söylenilen.

Contemporary : Yaşıt. Çağcıl. Günümüze ait. Eş zamanlarda yaşamış olan. Asri. Çağdaş. Aynı yaşta. Aktüel. Muasır.

Module : Miyar. Emsal. Çap. Mikyas. Esas kısım. Mimari birim. Ölçü birimi. Modül. Kapsül. Eş parça.

Paradigms : Çekim örneği.

Suitable : Denk. Olacak. Münasip. Elverişli. Yerinde. Uygun. İyi. Uyan. Müsait.

Classiest : Zarif. Klas. Kibar. Mükemmel. Süper. Sosyetik.

Classier : Kibar. Süper. Mükemmel. Sosyetik. Klas. Zarif.

Latter day : Çağa uygun. Günümüze ait. Çağdaş. Son döneme ait olan.

Grooviest : Geleneksel. Modaya uygun. On numara (müthiş). Mükemmel. Harika. Klişeleşmiş. Süper.

 

Futuristic : Geleceğe ait. İlerlemiş. Çağ ötesi olan. Fütürist. Gelecek için uygun olan. Acayip.

Mods synonyms : youth subculture, tense, mod, hippest, dandier, chipper, chic, example, dandy, latterday, mode, dandies, dandiest, mood, hipper, modal, hipping, modes, buckish, groovier, classy, hip, chics, latter days, chippering, alternatives, modules, tenser, groovy, choices, fitting, alternative, advanced.