Mutator türkçesi Mutator nedir

  • Mutatör.
  • Mutasyona neden olan şey.
  • Genetik mutasyona neden olan bir şey.

Mutator ingilizcede ne demek, Mutator nerede nasıl kullanılır?

Mutator gen : Mutator gen. Bir ya da daha fazla genin kendiliğinden mutasyon yapmasını artırıcı gen.

Commutator : Komütatör. Bir elektrik üretecinin döngeninde oluşan dalgalı akımı doğru akıma çeviren ve aygıtın dönme ekseni üzerinde bulunan bakır kuşaklardan oluşan parça. Öndeç. İki işlerin bir çarpımıyla, ikisinin yerleri değiştirilerek yapılan çarpımın farkı: (a, b) = ab - ba. Değiştirici. Değişeç. Çevirici. Değiştireç. Fizik, kimya alanlarında kullanılır.

Commutator bar : Komütatör çubuğu.

Commutator group : Komütatör grubu.

Commutator segment : Komütatör dilimi.

Mutation theory : Değişi kuramı. Halkbilim ürünleriyle olaylarının hiçbir dış etken olmadan kendiliklerinden değişeceklerine ilişkin kuram. bk. değişi.

Mutated : Mutasyon sonucu olan bir durumda var olan. Değiştirilmiş. Değişmiş. Dönüşmüş. Mutasyona uğramış.

Mutates : Mutasyona uğratmak. Mutasyona uğramak. Değişmek.

Mutating : Değişmek. Mutasyona uğratıcı.

Mutation : Dönüşme. Dönüşüm. Tadilat. Dönme. Biyoloji, nükleer enerji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Gen değişimi. Mutasyon. Değişinim. Değişim. Değişiklik.

 

İngilizce Mutator Türkçe anlamı, Mutator eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mutator ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Maunder : Boş boş dolaşmak. Tutarsız ve anlaşılmaz konuşmak. Saçmalamak. Tutarsız konuşmak. Avare dolaşmak.

Sound off : (sürekli) şikayet etmek. Çalmaya başlamak (müzisyenler). Atıp tutmak. Şikayet etmek (halinden). Ötmek. Bağırmak. Hazırlık borusu çal! komutu. İleri geri konuşmak.

Mouth : Geme alıştırmak. Zırlamak. Ağız. Kavşak. Söylemek. Akarsuyun göle döküldüğü yer. Kesici aletlerin keskin yanı. Boğaz. Sürekli aynı şeyleri söylemek. Dudaklarını kıpırdatmak.

Verbalize : Sözlü ifade edilmek. Sözcüklere dökmek. İfade etmek. Sözle ifade etmek. Dile getirmek. Fiile çevirmek. Açıklamak. Sözcüklerle ifade etmek. Söze dökmek. Sözle anlatmak.

Mumble : Dili dolaşmak. Gevelemek. Mırıldanmak. Mırıltı. Mırıldamak. Ağzında gevelemek.

Speak : Haberleşmek. Belirtmek. Ses çıkarmak. Söylemek. Bahsetmek. Konuşabilmek. Göstermek (özellik). Bilmek. Konuşma yapmak. Çalmak.

Murmur : Üfürüm. Dinleme sırasında işitilen ve kalp faaliyetleriyle ilişkili bulunan kalp seslerinin tümü. ses karakteri dikkate alınmaksızın kalp sesleri veya yan sesler. Çağlamak. Mırıldanma. Mızmızlanma. Uğuldamak. Söylenmek. Çağıldamak. Kendi kendine söylenmek.

Talk : Sohbet. Görüşmek. Konuşma biçimi. Boş laf. Sohbet etmek. Söylemek. Söz etmek. Konuşmak. Konuşma. Söyleşi.

Plain : (sürekli) şikayet etmek. Süssüz. Düz ya da azıcık eğimli, az çok kalın taşınmış toprak ve lığlarla örtülü, akarsularla parçalanmamış, daha yüksek yer biçimleriyle çevrelenmiş ve oluşum kökenleriyle ayrımlı türleri bulunan ana yer biçimlerinden biri. Açıklık. Sade bir biçimde. Vuzuh. Düzlük. Düz. Yalın bir dille.

 

Utter : Bütün. Basmak. Su katılmadık. Kesin. Basmak (çığlık). Sapına kadar. Açığa vurmak. Çıkarmak (inilti veya ses). Tam. Telaffuz etmek.

Mutator synonyms : grumble, mussitate, quetch, verbalise, gnarl, croak, kick, kvetch, complain.

Mutator zıt anlamlı kelimeler, Mutator kelime anlamı

Cheer : Desteklemek. Keyif. Umutlandırmak. Cesaretlendirmek. Alkış. Avutmak. Yüreklendirmek. Bağırış. Ferahlamak. Destekleyici şekilde bağırmak.

Rotor : Kasmak. Rotor. Tevzi makarası. Döner mil. Yardımcı. Döneç. Helikopter pervanesi. Pervane. Rotor-döner filtre-endüvi-kollektör.