Negotiating documentary bill türkçesi Negotiating documentary bill nedir

  • İştira senedi.
  • Belgeli iştira senedi.
  • Vesikalı iştira.
  • Ödemenin yapılacağı yerin farklılığından dolayı kırdırımlı senetlere göre daha düşük bir bedelden kırdırılabilen çek, bono, police gibi senetler.
  • İktisat alanında kullanılır.

Negotiating documentary bill ingilizcede ne demek, Negotiating documentary bill nerede nasıl kullanılır?

Negotiating : Müzakerede bulunma eylemi. Mütedavil. Mutavassıt. Tartışma. Görüşme. Pazarlık etme. Takas etme.

Documentary : Belgesel. Belgesel film. Delil. Senet. Belge niteliği taşıyan film ya da televizyon izlencesi. Vesika. Belgelere dayanan. Belge. Belgeli. Dokümanter.

Bill : Alım ve satım işlemlerinde satıcı tarafından düzenlenerek alıcıya verilen, satılan malın miktarını, cinsini, niteliklerini, fiyatını ve dış ticaret söz konusu olduğunda teslim ve ödeme biçimini de gösteren belge. Tahvil. Afişe etmek. Yasa tasarısı. Dimdik. Gaga. Bono. Belirli miktar paranın, belirli bir vade sonunda ödeneceğini gösteren, üzerinde düzenleme yeri veya ödeme yeri ifadelerinden en az birinin bulunduğu bir yıldan kısa vadeli borç senedi. krş. adi senet, tahvil. Tiyatro programı.

Documentary bill : Belgeli ödeme. Belgeli poliçe. Deniz taşımı belgesi, güvence ödeği ya da korunma satımcası eklenmiş belgeli ödek. Vesikalı poliçe. Belgeli ödek. Fatura ek belgesi.

 

İngilizce Negotiating documentary bill Türkçe anlamı, Negotiating documentary bill eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Negotiating documentary bill ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

 

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Negotiating documentary bill synonyms : abnormal budget receipts, abnormal budget, a shift in individual demand, ability rent, abnormal budget expenditures, a group shares.