No longer türkçesi No longer nedir

No longer ile ilgili cümleler

English: A talking dictionary is no longer a fantasy.
Turkish: Konuşan sözlük artık bir fantezi değil.

English: Ali and Mary are no longer here.
Turkish: Ali ve Mary artık burada değil.

English: A trip to the Moon is no longer a dream.
Turkish: Aya yolculuk artık bir hayal değil.

English: Ali and Mary are no longer friends.
Turkish: Ali ve Mary artık arkadaşlar değiller.

English: Ali and Mary are no longer in Boston.
Turkish: Ali ve Mary artık Boston'da değil.

No longer ingilizcede ne demek, No longer nerede nasıl kullanılır?

No : Olumsuz karar. Olmaz. Yasak. Yok. Olumsuz oy veren kimse. Sahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü. Hayır. Çerçeve dizi ışıkları. Değil. Hiç.

Longer : Daha uzun. Uzun vadeli. Büyük. Uzun. Artık.

No longer a virgin : Artık bakire değil. Cinsel ilişkiye girdi.

No longer than : -den daha fazla değil. -i geçen zaman dilimi içinde değil. Belli bir uzunluğu geçmeyen.

No absorbable sutures material : Absorbe olmayan dikiş materyali. Emilemeyen dikiş malzemesi.

No absorbable sutures materials : Emilemeyen dikiş malzemesi. Sentetik veya doğal olan ve vücut tarafından emilmeyen dikiş malzemesi, absorbe olmayan dikiş materyali.

 

No access : Erişim yok.

İngilizce No longer Türkçe anlamı, No longer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak No longer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

The more : -den daha çok. Ayrıntılar. Daha (iki şey arasındaki bağlantıyı belirtmek için kombinasyon içerisinde kullanılan, ör. daha çok çalışırsan, daha iyi yaparsın veya daha çok alıştırma yaparsan daha iyi çalarsın). Fazla şey. Takriben. Ziyade. Daha (çok). - dereceye kadar. Daha çok. -den daha.

Leaving : Bırakma. Terk. Bağlama halatını çözme. Çıkılıyor. Ayrılma. Terketme.

Above : Üst. Bir şeyin üstünde. Yukarı. Çok. Yukarıda. Yukarıdaki. Fazla.

Dross : Dışık. Değersiz şey. Maden posası. Süprüntü. Metal yüzünde oluşan cüruf. Kül curuf. Değersiz şeyler. Posa. Cüruf.

Ever after : Sonsuza dek. Ondan sonra daima. Hep. Ebediyen. Ondan sonra. Ebediyete kadar. Daima.

From this day forth : Bu günden itibaren. Bugünden itibaren.

From that day forth : O günden itibaren.

Dreg : Telve. Döküntü. Posa. Tortu. Süprüntü.

No more : Yeter. Bir daha hiç. Artık yok. Bir daha. Artık hiç. Gayrı.

Left overs : Artık yemek.

No longer synonyms : anymore, any longer, left over, from now on, at that, upward, in future, more than, hereafter, from now onwards, further, the more the more, any more, left, far more, farther, henceforth, upwards, dregs, more, a lot more, henceforward, upward of, effluent, the farther, fag end, hereinafter.