Of a piece with türkçesi Of a piece with nedir

Of a piece with ingilizcede ne demek, Of a piece with nerede nasıl kullanılır?

Of : -nın. Hakkında. İle ilgili. -in. -den. Yüzünden. Karşı. Nin. -li. -den övünerek bahsetmek.

A : Argonun simgesi. Bir. Pek iyi. Atom ağırlığı. La (müzik terimi). İngiliz alfabesinin birinci harfi. Miktar belirtir. En yüksek not. Amperin simgesi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf.

Piece : Pare. Eklemek. Yamamak. Parça. Kısa yazı. Parça koymak. Yamalamak. Tane. Parçalarını eklemek. Kalıp.

With : Beraberinde. Li. -la. -e karşın. Birlikte. Beraber. Nedeniyle. İle. Canlı. Sayesinde.

Of a piece : Aynı. Benzer.

Be all of a piece with : Uygun olmak. Aynı türden olmak. İle aynı veya benzer özellikleri taşımak. Aynısı olmak.

Of a certain age : Çok genç olmayan. Belli bir yaşa gelmiş. Yaşını başını almış. Belirli bir yaşa gelmiş. Gençliği solmuş. Belli yaştaki. Belli bir yaşta. Çok genç değil.

Of a collapse : Bankanın iflası.

All of a piece : Aynı. Tıpkı. Aynı tür. Tıpatıp.

İngilizce Of a piece with Türkçe anlamı, Of a piece with eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Of a piece with ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

All one : Hepsi aynı. Hepsi bir. Hepsi özdeş.

Identic : Ortak. Özdeş. Eş.

 

Analogic : Andıran. Benzeşen. Kıyas yoluyla. Benzeterek. Analojik. Kıyaslanabilen.

Facsimile : Kopyalama. Aynı basım. Faksimile. Faks. Belgegeçer. Kopyalamak. Bir yazının ya da bir kitabın sayfa sayfa olduğu gibi fotoğrafı alınarak yapılan basımı. Tıpkıbasım.

Analog : Veri'nin, sürekli bir fiziksel değişkenle gösterimine değgin. Analog. Eş örnekli. Başka bir nicelikle ilgili olarak sürekli değişmek. Bilgisayar, bilişim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kökeni ve yapısı farklı olmasına rağmen aynı işlevi gösteren iki organ veya bileşikten biri. Benzeş. Benzer şey. Örneksel.

Facsimiles : Aynı basım. Kopyalama. Kopya. Tıpkıbasımlar.

In kind : Ayni olarak. Ayın olarak. Mal olarak. Ayni. Aynı cinsten. Para dışında varlık olarak. Para dışındaki tüm maddi şeyler. Aynen.

Very : Salt. Bile. Çok. Pek. Gayet. Tam. Belirli. Hatta. En.

Allied : Müttefik. Birleşik. Akraba. Bağlaşık. Aynı türden. Aralarında anlaşma olan. Birbirine bağlı. Birlik olan.

One and the same : Tıpatıp aynı. Birbirinin aynısı. Tek. Bir. Büsbütün aynı. Tıpkı. Aynısı.

Of a piece with synonyms : like, analogous, identically, same, analogue, all of a piece, spitting image, as good as, idem, alike, doublet, analogical, closely, comme, living image of, comparable, image, congener, in rem, identical, akin, analogues, for all the world as if, conformable, just like, congeneric.