Omfaloflebitis nedir, Omfaloflebitis ne demek

Omfaloflebitis; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Göbek toplardamarının yangısı. Göbek kordonunu enfeksiyonu sonucu gelişir. Septisemiye, irinli eklem yangısına, karaciğer ve göbek apselerine ve karaciğerde tromboflebitise yol açar.

Omfaloflebitis anlamı, tanımı

Tromboflebitis : Toplardamarda trombozla birlikte görülen damar duvarı yangısı, paraziter tromboflebitis. Tromboz oluşumu yangıya, yangı oluşumu da büyük çoğunlukla tromboza neden olabilmektedir

Eklem yangısı : Eklemlerin çeşitli nedenlerle septik veya aseptik yangısı, artritis, hlk. takrin.

Göbek kordonu : Anne karnında anneyle yavrunun irtibatını sağlayan ve bünyesinde a. ve v. umbilicalis, allantois ve Meckel divertikülü'ünü barındıran yapı, göbek bağı, funikulus umbilikalis.

Toplardamar : Kirli kanın vücudun her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar, vena, verit.

Enfeksiyon : Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.

Septisemi : Kan zehirlenmesi.

Karaciğer : Karın boşluğunun sağ üst bölgesinde bulunan, öd salgılayan, şeker depolayan, iri, açık kahverengi organ.

İrinli : İrin toplamış, cerahatli.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

 

Kordon : Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. Göbek bağı. Teneke ve çinko eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç. Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi. Kıyı şeridi. Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü.

Yangı : Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap, enflamasyon.

Septi : Bölmeler. Bir organın parenkimi içindeki bağ doku.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Göbek : İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk. Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada. Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva. Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim. Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça. Değirmen taşının ortası. Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer. Kuşak, nesil, batın. Şehir, ülke vb.nin orta kısmı. Yağ bağlamış şişman karın.

 

Geliş : Gelme işi.

Eklem : Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal.

Sonu : Boyunduruğun iki yanına konulan çubuklar.

İrin : Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat.

Göbe : Yağda ya da saçta pişirilen sulu hamurdan yapılmış yağlı ya da yağsız ekmek.

Apse : Çıban.

Diğer dillerde Omfaloflebitis anlamı nedir?

İngilizce'de Omfaloflebitis ne demek ? : omphalophlebitis