Karaciğer nedir, Karaciğer ne demek

Karaciğer; bir anatomi terimidir.

  • Karın boşluğunun sağ üst bölgesinde bulunan, öd salgılayan, şeker depolayan, iri, açık kahverengi organ

"Karaciğer" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Biz burada hepimiz karaciğerimiz delinerek ölmeye mahkûmuz." - N. Hikmet

Biyoloji'deki anlamı:

Omurgalı hayvanlarda öd salgılayan ve glikojen depo eden bir organ.

Bazı omurgasız hayvanlarda bir sindirim bezi.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Karı boşluğunun sağında ve ön tarafında yerleşmiş vücudun en büyük bezi. Ortalama atgillerde ve sığırda 5 kg., merkepte 2, 5 kg., köpekte 450 g. ağırlığındadır, hepar, yekur.

Zooloji alanındaki anlamı:

Omurgalı hayvanlarda öd salgılayan ve glikojen depo eden bir organ.

Bazı omurgasız hayvanlarda bir sindirim bezi,

Diğer sözlük anlamları:

Yüğrük, idmanlı (at)

İngilizce'de Karaciğer ne demek? Karaciğer ingilizcesi nedir?:

liver

Fransızca'da Karaciğer ne demek?:

foie

Osmanlıca Karaciğer ne demek? Karaciğer Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

kebed, kebdî (şiryanı-)

Karaciğer hakkında bilgiler

Karaciğer, omurgalı ve bazı diğer hayvanlar için hayati bir organ olma özelliğini taşır. Karaciğerin detoksifikasyon, protein sentezi ve biyokimyasal sindirim için gerekli olan üretim de dahil olmak üzere geniş bir etki alanına sahiptir. Karaciğer yaşam için gerekli olan hayati bir organdır. Karaciğer yokluğunda veya işlev yitiminde, diyalizle kısa bir süre fonksiyonları devam ettirilebilir. Fakat karaciğerin fonksiyonunu, uzun süreli yokluğunda, telafi edebilmein hiçbir yolu yoktur. Karaciğer organ metabolizmasında önemli bir rol oynar. Glikojen depolanması, kırmızı kan hücrelerinin üretimi, plazma ve protein sentezi, hormon üretimi ve detosifikasyon ayrışma da dahil olmak üzere vücutta daha birçok alanda işlevi vardır. Karaciğer karında, abdominal-pelvik bölgede diyaframın altında bulunmaktadır. Karaciğer ayrıca yağ sindirimine yardımcı alkali bileşik bir sıvı olan safra üretir. Ayrıca çok özel doku sentezi ve birçoğu normal yaşamsal işlevler için gerekli olan küçük ve karmaşık moleküller de dahil olmak üzere yüksek hacimli biyokimyasal reaksiyonları düzenler.

 

Tıbbi literatürde çoğunlukla karaciğer anlamına gelen hepar (ἡπαρ) ve Yunanca kelime kökenli hepato terimi kullanılır.

Karaciğer,insanda eşitsiz büyüklüğü ve şekli olan dört lobu bulunan kırmızımsı kahverengi bir organdır. Bir insan karaciğeri normalde [3] 1,4-1,7 kg (3,1-3,5 lb) ağırlığında ve yumuşak, pembemsi-kahverengi, üçgen bir organdır. Hem en büyük iç organ (en büyük organ genel olarak deri) ve insan vücudunun en büyük bezidir.Karaciğer diyaframın hemen altında ve karın boşluğunun sağ üst kısmında bulunur. Karaciğer Midenin sağ tarafını ve safra kesesi örter. Karaciğere iki büyük damar bağlıdır. Biri hepatik arter ve biri portal ven adı verilen damarlardır. Portal ven kanı tüm gastrointestinal kanaldan sindirilmiş besinleri içerir. Dalak ve pankreas gelenleri taşıyan ise hepatik arterdir ve aorta kan taşır. Bu kan damarları daha sonra bir lobun içinde yollara ayrılır. Her lop temel milyonlarca temel metabolik hücrelerden oluşur.

 

Karaciğerde bulunan karaciğer portal ven ve hepatik arterlerin bir çifti kanı alır. Karaciğer vücudun kan arzının yaklaşık %75 teminini sağlar. Hepatik portal ven, kanı; dalak, sindirim kanalından drene venöz ve organlara taşır. Hepatik arterler ise onun kan akımının geri kalanını sağlar ve karaciğerin kan kaynağıdır. Oksijen iki kaynaktan da sağlanır. Karaciğer oksijen ihtiyacının yaklaşık yarısı karaciğer portal ven tarafından karşılanmaktadır ve yarım hepatik arterler tarafından karşılanmaktadır. Kanı sinüzoidlerde boşaltır ve her lop orta damara geçer.

Karaciğer ile ilgili Cümleler

  • Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.
  • Safra kesesi karaciğere bitişik bulunur.
  • Alkol karaciğere zarar verir.
  • Karaciğer artık çalışmıyor.
  • Bugünün öğleden sonrası için yirmi sıçan karaciğeri aldığından emin ol.
  • Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var.
  • Ali biraz çiğ karaciğer yedikten sonra neredeyse ölüyordu.
  • Çocuklar morino karaciğeri yağından nefret ederler.
  • Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
  • Karaciğer yemek sizin için iyimi?
  • Alkol, karaciğere zararlıdır.
  • Karaciğerim kötü ağrıyor.

Karaciğer kısaca anlamı, tanımı:

Karın : İç, gönül, akıl, kafa. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme. İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar. Döl yatağı. Mide. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm.

Bölge : Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka. Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.

Depo : Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye. Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy.

Kahverengi : Kavrulmuş kahvenin rengi. Bu renkte olan.

Organ : Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş. Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv.

Karaciğer yangısı : Sarılık.

Karaciğer yetmezliği : Karaciğerin yeterince işlev görememesi.

Salgı : Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması. Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz.

Şeker : Sevimli, cana yakın ve güzel. Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı. Şeker hastalığı.

Omurga : Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas. Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi.

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

Hayvan : At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.

Hayati : Büyük önem taşıyan, önemli. Hayatla ilgili.

Protein : Canlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal madde.

Karaciğer amebiyozisi : Amebiyozisli hastalarda Entamoeba histolytica’nın portal dolaşıma girmesi sonucunda karaciğerde oluşturduğu karaciğer yangısı.

Karaciğer amiloidozisi : Karaciğerde amiloid maddesinin birikimiyle belirgin patolojik değişim.

Karaciğer apsesi : İrin bakterilerinin karaciğerde oluşturduğu apse.

Karaciğer atardamarı : A. coeliaca'nın bir kolu olarak karaciğer, mide, pankreasla onikiparmak bağırsağının başlangıç kısmının vaskularizasyonunu üstlenen atardamar, arterya hepatika.

Karaciğer bakısı : Yeni kesilen bir hayvanın karaciğerine bakarak geleceği okuma işi. bk. bakı. krş. dölüt örtüsü bakısı.

Karaciğer biyopsisi : Karaciğerden muayene edilmek üzere ufak bir parça çıkarılması. Özellikle siroz, fibroz ve neoplazilerin yol açtığı karaciğer büyümelerinin nedenlerini ortaya koymak için en radikal yöntemdir. Ayrıca alfatoksikozis ve kimi zehirlenmelerle, bakır ve A vitamini yetersizliklerinin tanısında yarar sağlar. Pıhtılaşma bozuklukları bulunmayan karaciğer hastalıklarında güvenilir biçimde uygulanabilir.

Karaciğer ekstraksiyon oranı : Karaciğer hücrelerinin kendilerini saran damar şebekesinden geçen ilacı içine çekme yeteneğinin bir ölçüsü.

Karaciğer enzimleri : Karaciğer hastalıklarının erken tanısında belirlenen sorbitol dehidrogenaz (SDH), gamma glutamyl transferaz (GGT), glutamate dehidrogenaz (GLDH), ornitin karbamil transferaz (OCT), alkalen fosfataz (AP), aspartat amino transferaz (AST) ve alanin amino transferaz (ALT) gibi enzimler.

Karaciğer hidatidozisi : ve E. multilocularis’in neden olduğu karaciğer enfeksiyonu.

Karaciğer hücresi : Karaciğer lopçukları içerisinde sinuzoidler arasında kordonlar oluşturan, yüksek metabolik aktivite gösteren, organellerden zengin sitoplazmada çok sayıda glikojen granülleri bulunan çok yüzlü hücreler.

Diğer dillerde Karaciğer anlamı nedir?

İngilizce'de Karaciğer ne demek? : adj. hepatic

n. liver

Fransızca'da Karaciğer : foie [le]

Almanca'da Karaciğer : die Leber

Rusça'da Karaciğer : n. печень (F)