Perdelenmek nedir, Perdelenmek ne demek

  • Perdeleme işine konu olmak

"Perdelenmek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Gene o perdelenmiş gözlerinden kudurtucu bir manasızlık fışkırıyor." - P. Safa

Perdelenmek kısaca anlamı, tanımı:

Perde : Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü. Doğruyu görmeye engel olan şey. Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. İki yeri birbirinden ayıran bölme. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri. Katarakt. Seste pes perde.

Perdeleme : Perdelemek işi.

Konu : Üzerinde konuşulan şey, bahis. Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje.

Olmak : Geçmek, tamamlanmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Gerçekleşmek veya yapılmak. Uymak, tam gelmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Sarhoş olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yol açmak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Sürdürmek, yürütmek. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Herhangi bir durumda bulunmak.

 

Diğer dillerde Perdelenmek anlamı nedir?

İngilizce'de Perdelenmek ne demek? : 1. to be curtained. 2. to be concealed, be veiled.

Fransızca'da Perdelenmek : (ses) moduler