Pressings türkçesi Pressings nedir

Pressings ingilizcede ne demek, Pressings nerede nasıl kullanılır?

Pressing cheese : Sıkma peynir. Parmak peyniri.

Pressing defense : Tüm baskı (yakından savunma). Baskılı savunma. Bir takımın, baskı yönetimini tüm alanda, ya da belli bir bölgede uygulayarak yakın ara ile yaptığı savunma.

Pressing juice : Balık veya etin hidrolik sıkılması, yağının da santrifüjleme veya başka usullerle ayrılmasıdan sonra elde edilen yağsız sıvı özütü, pres suyu. Sıkma suyu. Pres suyu.

Pressing machine : Ütü makinesi.

Pre pressing solvent extraction procedure : Pre pres solvent ekstraksiyon yöntemi. Yağlı tohumlardan yağın ön presleme uygulandıktan sonra yağ miktarı % 10-12’ye düşürülmesi, daha sonra yağ çözücüleriyle alınması yöntemi, pre pres solvent ekstraksiyon yöntemi. Ön pres solvent ekstraksiyon yöntemi.

Compressing : Kısaltma. Sıkıştıran. Sıkıştırılıyor. Sıkıştırma. Özet.

Depressing : Moral bozucu. Kasvetli. Üzücü. Kasvet verici. Hüzünlü. Can sıkan. Bunaltıcı. Acıklı. İç karartıcı. Düşürme etkisi yapma.

Fastness to pressing : Ütü haslığı.

Depressingly : Hüzünlü bir şekilde. Sıkıntı verici bir şekilde. Hüzünlü olarak. Depresif bir şekilde. İç karartıcı bir şekilde. Düşürücü bir şekilde. İç karartıcı bir halde. Kasvetli bir şekilde. Kasvetlice.

 

Depressing of freezing point : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Az nicelikte yabancı özdek katılmasıyla, arı bir kimyasal özdeğin donma noktasında görülen düşme. Donma noktası alçalımı.

İngilizce Pressings Türkçe anlamı, Pressings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pressings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Compacting : Yoğunlaştırmak. Sıkıştırmak. Düzenleniyor. Isıl işlemle cam yoğunluğunu artırma. Sıkılaştırmak. Sıkışma. Sıkılama. Dosya sıkıştırılıyor. Kompaksiyon.

Flatirons : Yassı demir. Elektriksiz ütü.

Calicos : Değişik. Pamuklu bez. Patiskadan yapılmış. Karışık. Pamuklu. Benekli. Patiska. Amerikan. Basmadan yapılmış.

Repressor : Bastırıcı, dna üzerinde operatör bölgeye bağlanarak transkripsiyonu dolayısıyla özel bir enzimin üretimini engelleyen protein. Represör.

Imperative : Kaçınılmazlık. Zorunluluk. Buyruk. Zorunlu şey. Tasarlanan, yapılması istenen işi emir veya dilek biçiminde ifade eden, zaman ve şahıs kavramının aynı ekle verildiği tasarlama kipi. bugün, tt.’nde bu kip daha çok ve şahıslarda kullanılır. şahıslarda emir ve istek kipleri iç içe girmiştir; eki -(y)ayım -(y)alım’dır. teklik şahısta emir doğrudan fiil kök veya gövdesinin söylenmesiyle oluşturulur. çokluk şahıs için -ın/-un, -ınız/-unuz, teklik şahıs için -sın/-sun, çokluk şahıs için -sınlar/-sunlar ekleri kullanılır: gel-eyim, otur-alım; gel, gelin (geliniz); gelsin, gelsinler gibi. kendi kendime gidip şu işi yapayım dedim. kalk gidelim artık. gel bakayım, ne oldu parmağına? (m.ş. esendal, ev ona yakıştı, s. 122). asla örtülü şeylere meyletme (y.k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 99). ey güneş! siyah peçeli hatunun ay, sarı saçlı çocukların yıldızlarla başımızın üstünde dolaş ve bize doğru yolu göster! (a.h. müftüoğlu. çoğlayanlar, s. 16). pencereleri açın! kapıları açın! hava girsin! (a.h. müftüoğlu, göst. e. s. 129). delikanlı, nafile yere gözlerin arkada kalmasın! (y.k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 98). şimdiye kadar yapılanları unutsunlar (göst. e.) aldanma ki sen bir susamış ruh, o bir aç; || sen bir susamış ruh, o bütün ten ve biraz saç; || ummana çıkar burda bugün beklediğin yol, || at kalbini girdaba, açıl engine, ruh ol (y.k. beyatlı, deniz, kendi gök kubbemiz, s. 128). || «ver allahım ver! ver ki şenelsin dünya. çayır çimen, kurt kuş da allah diye çağırıyor. ver! sellice ver!» (y. kemal, ortadirek, s. 386). vb. Emir belirten. Emir. Buyurucu. Zorunlu. Gerekli.

 

Albums : Albüm. Albümler.

Constriction : Boğaz. Büzme. Daraltı. Konstriksiyon. Daraltma. Daralma. Dar geçit. Sıkışıklık.

Persistent : Kalıcı. Persistan. Israrcı. Sürüp giden. Sürekli var olan, kesilmeksizin devam eden, geçmeyen, inatçı olan. Bitmek bilmeyen. Israr eden. Ahtapot gibi. İz bırakan.

Casualty department : Acil servis bölümü. Yaralı koğuşu. Acil servis departmanı. Acil servis. İlkyardım.

Ironing : İncelterek çekme. Ütülenecek çamaşırlar. Ütülü çamaşırlar. Ütülenmiş çamaşırlar. Ütüleme. Ütülenecek şeyler.

Pressings synonyms : album, harassments, insistent, printings, impression, chintz, oriels, harassment, discing, emphatic, urgent, direful, calicoes, firming, compactions, pressure, compressing, extrusions, suppressor, disc, pressor, importunate, iron, depressant, ana morphic compression, exigent, calico, flat iron, anamorphic process, clamping, punching, slab, anamorphosis.

Pressings zıt anlamlı kelimeler, Pressings kelime anlamı

Beseeching : Yalvarma. Yalvarış. Rica eden. Yalvaran.

Decompression : Basıncı azaltma. Basıncın düşürülmesi. Yükün kaldırılması. Yük boşalması. Açma. Basıncın kaldırılması. Baskıyı azaltma. Dekompresyon. Basınç düşmesi. Boşaltma.