Protuberant türkçesi Protuberant nedir
- Dışarı fırlamış.
- Şiş.
- Dışarı çıkmış.
- Fırlak.
- Kabarık.
- Çıkık.
- Dışa çıkık.
- Çıkıntılı.
- Tümsek.
- Dışarı uzanmış.
- Yumru gibi.
Protuberant ingilizcede ne demek, Protuberant nerede nasıl kullanılır?
Protuberance : Kabartı. Kabarıklık. Protuberans. Kamburluk. Şişlik. Yumru. Tümsek. Çıkıntı.
Protuberances : Şişlik. Tümsek. Yumru. Çıkıntı. Kabartı.
Cloacal protuberance : Kloakanın yanında bulunan sperm kesesinin spermle dolması sonucu, erkek kuşlarda kloakanın şişmesi durumu. Kloaka çıkıntısı.
Protuberate : Şişmek. Yumrulanmak.
İngilizce Protuberant Türkçe anlamı, Protuberant eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Protuberant ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Hump : Binmek. Kamburlaştırmak. Üstünden geçmek. Sırtında taşımak. Kambur. Hörgüç. Vuruşmak. Tepe. Cinsel ilişkiye girmek.
Exserts : Dışarı çıkarmak. Uzatmak.
Bulbous : Soğan biçiminde. Soğan ile ilgili. Soğanlı. Soğan gibi. Bulbus. Ampul şeklindeki herhangi bir yapı. erkek üretrasının bir kısmı. Soğandan yetişen. Şişman ve yuvarlak.
Obtrusive : Kendini fazlasıyla hissettiren. Sırnaşık. Sıkıntı veren. Askıntı. Rahatsız edici. Zorla sokulan. Çok dikkat çekici. Yılışık. Göze batan.
Bumpy : Bozuk tempolu. Yamru yumru. İnişli çıkışlı. İyi kötü. Şöyle böyle. Düzensiz. Engebeli. Sarsıntılı. Bozuk. Arızalı.
Wartlike : Papillomatöz. Siğil gibi. Siğilimsi. Yumrumsu.
Protruding : Pörtlek. Dışarıda.
Out of joint : Kullanılmaz. Çığırından çıkmış. Zıvanadan çıkmış. Uygunsuz. Uygun değil. Çıkmış. Çivisi çıkmış.
Bodkin : Tığ. Şerit tığı. Çuvaldız. Firkete. Biz.
Goggled : Belertmek. Fırlama göz. Fırlak (gözlerde olduğu gibi). Şaşı bakmak. Büyük tip gözlük. Yan bakmak. Sabit bakan (göz). Gözlük takan. Yan bakma.
Protuberant synonyms : blown up, salients, barrows, lumpish, dislocated, dislocation, excrescent, jutty, hummocking, protrusion, bullous, projecting, bunchy, hillock, protrusive, exsert, bodkins, complete luxation, broach, salient, hillocks, blubbery, hummocky, prominent, dislocations, bulges, bump, bellied, blain, concretion, bouffant, bagging, bilges.
Protuberant zıt anlamlı kelimeler, Protuberant kelime anlamı
Intrusive : İzinsiz ve davetsiz giren. Kullanışsız. Sırnaşık. Elverişsiz. Davetsiz. Zorla içeri giren. Zorla giren. İzinsiz giren. Mütecaviz. Araya giren.
Protuberant ingilizce tanımı, definition of Protuberant
Protuberant kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Swelling. As, a protuberant joint. A protuberant eye. Prominent, or excessively prominent. Bulging beyond the surrounding or adjacent surface.
Bu kısımda Protuberant kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Protuberant ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Protuberant anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Protuberant ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.