Prozodi nedir, Prozodi ne demek

Prozodi; bir müzik terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Bir şiir bestesinde, hece vurgularının müzik, vurgu ve yükselişleriyle iyice uyuşmuş olması.
  • Vurgu, durak, ezgi gibi ses bilgisi ögelerinin tamamı

Prozodi hakkında bilgiler

Prozodi veya müzik prozodisi, müziğin sözlere, sözlerin nağmelere, çeşitli vasıtalarla uygulanmasına ve her ikisinin de beste diksiyonu, mânâ ve âhenk bakımından başarılı bir şekilde kaynaşmasıdır.

En çok bilinen prozodi hatası İstiklâl Marşı'ndadır. "Korkma sönmez bu şafak-larda yüzen al sancak" şeklindeki sözün besteye uymadığı bir durum söz konusudur.

Zülfü Livaneli de Nazım Hikmet'in Karlı Kayın Ormanı şiirini bestelerken prozodi hatası yapmıştır. Grup Yorum da yine Nazım Hikmet'in Hoşçakalın Dostlarım şiirinin bestesinde prozodi hatası yapmışlardır.

Türk müzik âlimi H. Saadeddin AREL'in Türk Mûsikîsi PROZODİ adlı kitabında bu konu tüm detaylarıyla anlatılmıştır.Konuyla ilgili olarak Ahmet Hatiboğlu'nun da bir kitabı bulunmaktadır.

Prozodi kısaca anlamı, tanımı:

Şiir : Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey.

 

Beste : Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü.

Müzik : Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması. Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki.

Hece : Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği, seslem. Hece ölçüsü.

Vurgu : Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılmış olan baskı, aksan.

Durak : Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme. Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi. Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer. Cümle sonundaki nokta. Bir ölçü uzunluğunda susma.

Ezgi : Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi. Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi. Gidiş, yol, tarz, tempo. Üzüntü, sıkıntı. Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi.

Bilgi : Bilim. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.

Tamam : Eksiksiz. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz. Evet. Yanlış ve yalan olmayan, doğru. Tamamlanmış, bitmiş. Bütün, tüm.

Nağme : Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz. Ezgi. Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi.

Prozodik : Prozodi ile ilgili.