Prudence türkçesi Prudence nedir

Prudence ile ilgili cümleler

English: I appreciate your prudence.
Turkish: Senin sağduyunu takdir ediyorum.

English: Prudence is never too much.
Turkish: Sağduyu asla çok fazla değildir.

Prudence ingilizcede ne demek, Prudence nerede nasıl kullanılır?

Prudences : Sakınganlık. Akıl. Sağduyu. Öngörü. Sakınım. İhtiyatlılık. Basiret. Tedbirlilik. Sağgörü.

Doctor of jurisprudence : Hukuk bilimi doktoru. Üniversite hukuk derecesi. Üniversitede hukuk programı tamamlandıktan sonra verilen derece (ayrıca hukuki doktor).

Imprudence : Düşüncesizlik. Akılsızlık. İhtiyatsızlık. Mantıksızlık. Tedbirsizlik.

Jurisprudence : İçtihat bilimi. Hukuk sistemi. Hukuk bilimi. Hukuk. Kazai içtihat. Hukuk ilmi. Mahkeme içtihatları. İlmi içtihat. Hukuk felsefesi. İçtihat.

Medical jurisprudence : Adli tıp.

Prudently : Ölçülü bir biçimde. Tutumlu bir halde. Sağgörülü bir şekilde. Açıkgöz bir şekilde.

Prudency : Basiret.

Prudential : Tedbirli. Sağduyulu. Basiretli. Geleceğe yönelik. İhtiyatlı. Öngörülü. İleriye dönük. Tutumlu. Sağgörülü.

Prudentially : Basiretle. Basiretli bir şekilde.

Prudent reserves : Finansal kurumların beklenmedik durumlar için bulundurduğu para. İhtiyat karşılıkları.

 

İngilizce Prudence Türkçe anlamı, Prudence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prudence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lucid : Berrak. Açıklık. Kolay anlaşılır. Açık. Vazıh. Aklı başında. Duru. Mantıklı. Açık seçik.

Vigilantness : Dikkatlilik. Tedbirli olma durumu. Açıkgöz olma durumu.

Fettles : Fırın astarı onarımı. Hal. Durum. Hal durum. Düzleştirmek. Döküm temizliği. Ruh ve beden durumu. Düzeltmek.

Conservation : Muhafaza. Tutma. Doğal kaynakları koruma. Koruma. Doğal çevrenin korunması. Sahip çıkma. İdareli kullanma. Korunum. Kentlerin belli kesimlerinde yer alan çağbilimsel ve yapıtasarcılık değerleri yüksek yapıtlarla, anıtların ve doğa güzelliklerin -kentte bugün yaşayanlar gibi- gelecek kuşakların da yararlanması için her türlü yıkıcı, saldırgan ve dokuncalı eylemler karşısında güvence altına alınması. bk. çevre korunması. Dizgelerde, taneciklerarası etkileşimlerden, çarpışmalardan öncede sonrada toplam erke, devinirlik, kütle gibi niceliklerin değişmez kalması.

Calculations : Çıkar hesabı. Tahmin. Düşünüp taşınma. Hesap sonucu. Hesap. Hesaplama. Hesaplamalar.

Deliberativeness : Yavaşlık. Planlanmış olma. İsteyerek olma durumu. Bilinçlilik. Planlılık. Bile bile olma durumu. Ağırlık. Kasıtlı olma.

Horse sense : Aklı selim. Akıl fikir. Makul düşünce.

Caginess : Tedbir. Ketumiyet. Sır tutma. Gizlilik. Ketumluk.

Bean : Adam. Kelle. Dost. Tane. Tohum. Metelik. Şekerfasulyesi. Çekirdek (kahve vb). Fasulye. Ufak olan.

 

Gumptions : Cesaret. Beceriklilik. Girişkenlik. Pratiklik. Aklı selim.

Prudence synonyms : frugalness, natural virtue, prevision, chariness, farsightedness, foresight, forecast, conservative, bacon rind, caution, acumens, anticipations, perception, judgment, commonsense, conservations, sagacities, perceptions, anticipation, confidentiality, deliberateness, advice, fettle, cautioning, judgements, brains, acumen, clear headedness, backlogs, premonitions, backlog, anima, emergency reserve.

Prudence zıt anlamlı kelimeler, Prudence kelime anlamı

Improvidence : Tedbirsizlik. İsraf. Savurganlık. Tutumsuzluk. İhtiyatsızlık. Basiretsizlik.

Imprudence : İhtiyatsızlık. Tedbirsizlik. Akılsızlık. Mantıksızlık. Düşüncesizlik.

Prudence ingilizce tanımı, definition of Prudence

Prudence kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Discretion. Carefulness. The quality or state of being prudent. Hence, also, economy. Frugality. Wisdom in the way of caution and provision.