Put together türkçesi Put together nedir
- Toparlamak.
- Monte etmek.
- Kurmak.
- Oluşturmak.
- Birleştirmek.
- Toplamak.
Put together ile ilgili cümleler
English: She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.
Turkish: İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
English: Bush put together a hard-working team.
Turkish: Bush çalışkan bir ekip kurdu.
English: Some furniture is put together with glue.
Turkish: Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.
English: Moustapha put together one million dollars in unmarked, used bills as the kidnappers had told him to do.
Turkish: Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Mustafa işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.
English: Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
Turkish: Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
Put together ingilizcede ne demek, Put together nerede nasıl kullanılır?
Put : Yatırım yapmak. Para koyma. Sormak. Neşretmek. Fırlatma. İndirmek. Söndürmek. Söylemek. Atış. Hamle.
Together : Ortaklaşa. Hep birden. Üst üste. Toplu. Sürekli. Aynı anda. Hiç durmadan. Biraraya. Düzenli. Özdenetimli.
Put a bold face on : Bozuntuya vermemek. Zor bir durum karşısında cesaret göstermek. Korktuğu halde bozuntuya vermemek.
Put a call through : Telefon etmek.
Put a crimp in : Köstek olmak.
Put a stop to : Bitirmek. Kesmek. Durdurmak. Nokta koymak. Son vermek.
Put a light to : Yakmak. Tutuşturmak.
İngilizce Put together Türkçe anlamı, Put together eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Put together ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Constitute : Tayin etmek. Teşkil etmek. Atamak. Seçmek. Tevkil etmek. Yürürlüğe koymak.
Confecting : Malzemeleri kullanarak hazırlamak. İnşa etmek. Malzemelerden hazırlamak. Bileşik. Hazırlamak. İmal etmek.
Amasses : Biriktirmek. Bir araya gelmek. Bir araya getirmek. Top olmak. Yığmak.
Do out : Düzenlemek. Temizlemek. Tepeden tırnağa temizlemek.
Accumulate : Birikmek. Yığılmak. Toplanmak. Çoğalmak. Biriktirmek. Yığmak.
Assemble : Toplanmak. Montaj yapmak. Birleşmek. Parçaları birleştirmek. Düzenlemek. Bir araya toplamak. Toplantı yapmak.
Mount : Düzenlemek. Girişmek. Binmek. Takmak. Binmek (at veya bisiklet vb). Asmak. Bindirmek. Çıkmak. Montaj yapmak.
Collect : Uğrayıp almak. Toplanmak. Ödemeli. Dermek. Anlamak. Vergi almak. İstif etmek. Biriktirmek.
Pick up : Kazmak. Fatura ödemek. Toparlanmak. Arabaya almak. İyileşmek. Kavramak. Telefonu açmak. Almak (bir yere gelip veya gidip birini). İlerlemek.
Carve out : Biçimlendirmek. Yapmak.
Put together synonyms : cogs, installs, agglomerated, builds, setting up, building up, install, agglomerate, rake together, amalgamates, agglutinate, accumulating, build, aggregated, realize, compose, affiliating, assembled, accumulates, installing, appoint, aggregate, agglutinates, affiliate, corral, assembly, fabricating, build up, instals, confects, brew, collect together, confect.
Bu kısımda Put together kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Put together ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Put together anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Put together ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.