Quorums türkçesi Quorums nedir

  • Toplantı yeter sayısı.
  • Üye yeter sayısı.
  • Yeterli çoğunluk.
  • Yetersayı.
  • Karar nisabı.
  • Gerekli çoğunluk.
  • Nisap.
  • Çekirdek.
  • Yeter çoğunluk.
  • Yeter sayı.

Quorums ingilizcede ne demek, Quorums nerede nasıl kullanılır?

Lack of quorum : Yeterli çoğunluk eksikliği. Gerekli olan minimum katılımcı sayısının mevcut olmaması durumu.

Quorum : Yeterli çoğunluk. Karar nisabı. Yeter çoğunluk. Üye yeter sayısı. Yeter sayı. Salt çoğunluk. Gerekli çoğunluk. Nisap. Çekirdek. Yetersayı.

Pestis equorum : At vebası. Daha çok vadi, bataklık ve yaz yağmurlarının bol olduğu bölgelerde ortaya çıkan, reoviridae ailesinden orbivirüs cinsinden yer alan bir virüsün culucoides türü sineklerle bulaştırılan, özellikle göz altı çukurunda ödemlerin ve solunum sistemi bozukluklarının görüldüğü, akciğer ve/veya kalpte patolojik değişimlerle belirgin, atların ve diğer tek tırnaklıların ölümcül viral bir hastalığı, afrika at hastalığı.

Quorate : Nisap durumu sağlanmış. Yeterli çoğunluk mevcut olan. Zorunlu üye sayısı mevcut olan.

Quorn : Güney avustralya'da bir kasaba. Leicestershire'da (ingiltere) bir kasaba. Et yerine kullanılan bir sebze proteini markası.

Dye liquor : Boya banyosu.

Banana liquor : Muz likörü. Muz aromalı alkollü içecek.

 

Beady liquor : Köpüklü içki.

Cherry liquor : Kiraz likörü. Kiraz aromalı olkollü içecek.

Get liquored up : Sarhoş olmak. İçki içmek.

İngilizce Quorums Türkçe anlamı, Quorums eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Quorums ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Nuclein : Hücre çekirdeği proteini. Çekirdek özü. Nüklein.

Organisation : Birlik (ayrıca organization). Düzenleme. Düzenlenme. Örgütlü kuruluş. Müessese. Örgütlenme. Kuruluş. Düzenlenmiş olma durumu. Bünye. Ocak.

Gathering : Toplanma. Apse. Kalabalık. Çıban. Biriktirme. Topluluk. Toplantı. Şiş. Büzgü. Yabanıl meyveleri, ot tohumlarını, kökleri, yumru köklü bitkileri, küçük hayvanları, deniz kabuklarını, böcekleri, yabanıl balları, ağaçların öz sularını vb. toplamaya dayanan; genellikle avcılıkla birlikte yapılan, fakat avcılıktan daha basit bir tekniği gerektiren, insanlığın en eski besin elde etme yolu.

Assemblage : Kalabalık. Küme. Birleştirme. Topluluk. Toplanma. Bir araya toplanma. Meclis. Toplama. Montaj. Toplantı.

Critical mass : Kritik kitle. Kritik kütle. Zincirleme reaksiyonun meydana gelmesi için gerekli olan nükleer yakıt kitlesi (fizik). Bölünür çekirdeklerin kendiliğinden zincirleme bölünme tepkimesine girebilmeleri için gerekli olan en küçük kütle. Fizik, kimya, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Dönüşül kütle. Kendi kendine bir zincir tepkileşimi sürdürmeye yeterli ışımetkin özdek tutarı. Bir nükleer zincir tepkimesinin oluşabilmesi için gerekli olan nükleer yakıt kütlesi. Eşik kütlesi.

Working majority : Mutlak çoğunluk.

 

Barysphere : Yeryuvarının içi. Ağırküre. Yerkürenin litosfer katmanı. Barisfer. Dünyanın merkezi. Dünyanın litosfer bölümü. Yeryuvarının iç kısmı.

Kerned : (harflerde) çıkıntı yapmak. Göbek. Karakter çiftlerini sıkıştırmak. Sıkıştırmak. Çiftleri sıkıştırma.

Nucleuses : Atom çekirdeği. Öz. Sinir hücreleri yığını. Nüve.

Quorums synonyms : minyan, quorum, core, kernels, cystoblast, hard core, organization, core memory, kerns, noyau, cores, nucleus, kernel, hard pan, kerneling.