Repay türkçesi Repay nedir

  • Ödemek.
  • Karşılık vermek.
  • Karşılığını vermek.
  • (para) geri vermek.
  • Telafi etmek.
  • Geri ödemek.
  • Aynen iade etmek.
  • Altında kalmamak.
  • Geri vermek.
  • Mukabelede bulunmak.
  • Parayı geriye vermek.

Repay ile ilgili cümleler

English: How can I repay you?
Turkish: Sana nasıl geri ödeyebilirim?

English: I need to repay her.
Turkish: Ona geri ödemeliyim.

English: I can't repay you.
Turkish: Sana geri ödeyemem.

English: I must repay the debt.
Turkish: Borcumu ödemek zorundayım.

English: I must repay my debts.
Turkish: Borçlarımı ödemeliyim.

Repay ingilizcede ne demek, Repay nerede nasıl kullanılır?

Failure to repay a loan : Borç iptali. Bir borcun geri ödenmemesi. Bir borcu ödemedeki başarısızlık.

Repayable : Geri ödenmesi mümkün. Geri ödenilmesi gereken. Geri ödenebilir. Karşılığı verilebilir.

Repaying : Aynen iade etmek. Mukabelede bulunmak. Karşılık vermek. Karşılığını vermek. Geri ödemek. Parayı geriye vermek. Geri vermek. Ödemek. Altında kalmamak. (para) geri vermek.

Repayment : Karşılık. Geri alma. İade. Geri verme. Geri ödeme. İtfa. Ödeme. Ödemenin iadesi. Parayı geri verme.

Repayment of income tax : Vergi iadesi.

Repays : Karşılık vermek. Telafi etmek. Karşılığını vermek. Ödemek. Aynen iade etmek. Parayı geriye vermek. Altında kalmamak. (para) geri vermek. Geri vermek. Geri ödemek.

 

Repayment rate : Ödeme oranı.

Deferral of debt repayment : Borcun geri ödenmesinin geciktirilmesi. Borcun geri ödenmesinin ertelenmesi.

Repayments : Geri ödemeler. Geri verme. Karşılık. Ödeme.

Repayment schedule : İtfa planı. Geri ödeme planı. İtfa tablosu. İtfanın nasıl ve hangi tarihte yapılacağını gösteren çizelge. İtfa çizelgesi.

İngilizce Repay Türkçe anlamı, Repay eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Repay ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Make good : Tazmin etmek. Bir hatayı düzeltmek. Güzelleştirmek. İyileştirmek. Yerine getirmek. Tamir etmek. Başarılı olmak. Ödemek (zararı). Başarmak.

Compensates : Denkleşmek. Yerini tutmak. Denklemek. Tazmin etmek. Ödünlemek. Eşitlemek. Karşılamak. Gidermek. Dengelemek. Bedelini vermek.

Compensated : Telafi edilen. Kompanse. Denklemek. Karşılamak. Denkleşmek. Telafi edilmiş. Tazmin etmek. Tazmin edilir. Eşitlemek.

Renders : Duruma getirmek. İfade etmek. Vermek. Etmek (iyilik veya hizmet veya yardım veya teşekkür). Hale getirmek. Etmek. Açıklamak. Çevirmek.

Amends : Tazminat. Tanzimat. Özür. Islah. Zararın karşılanması. Telafi.

Refund : Parayı geri vermek. Alınmış parayı geri vermek. İade yapmak. Geri ödenen para. Geri ödeme. Yeniden sermaye sağlamak. Geri vermek (para). Geri verme.

Reciprocate : Gitgel hareketiyle çalışmak. Acısını çıkartmak. Karşılıklı olmak. Mukabele etmek. Karşılığını yapmak. Karşılıklı yapmak. -e karşılıkta bulunmak. Misillemede bulunmak.

Indemnifies : Zarar görmeyeceğine dair peşinen kefil olmak. Zararı ödemeyi garanti etmek. Sigorta ettirmek. Teminat vermek. Zararı ödemek. Zararını ödemek. Tazmin etmek. Dokunulmazlık vermek. Korumak.

 

Cleared : Geçmek. Gümrükten çekmek. Açmak. Kurtarmak. Kazanmak. Ormanda alan açmak. Sıyırıp geçmek. Aklamak. Boşaltmak.

Repay synonyms : repaid, hand back, cede back, antes, counteract, requites, compensate, refunds, give, replaced, counter, requited, anteed, redelivers, condoned, counteracts, get back, handing back, anted, countered, counteracted, refunding, recompense, react, return, recompensing, redeliver, requiting, refunded, answer, atoning, atone for, anting.

Repay zıt anlamlı kelimeler, Repay kelime anlamı

Take : Kabul edilmek. Yakalamak. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ele almak. Çekim. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). tv. televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar. Reaksiyon. Çevirmek. Hasat. Tutuş.

Refrain : Geri durmak. Kendini tutmak. Frenlemek. Kaçınmak. Çekinmek. Nakarat. Sakınmak. Alıkoymak.

Repay ingilizce tanımı, definition of Repay

Repay kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To refund. As, to repay money borrowed or advanced. To pay back.