Represented türkçesi Represented nedir

Represented ile ilgili cümleler

English: He represented his class at the meeting.
Turkish: Toplantıda kendi sınıfını temsil etti.

English: Jale represented her team in the competition.
Turkish: Jale yarışmada takımını temsil etti.

English: John represented his class in the swimming match.
Turkish: John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

English: I represented my country.
Turkish: Ben ülkemi temsil ettim.

English: He represented our company at the conference.
Turkish: Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.

Represented ingilizcede ne demek, Represented nerede nasıl kullanılır?

Misrepresented : Yanlış tanıtmak. Yanlış temsil edilmiş. Yanlış sunmak. Kötü temsil etmek. Biçimi bozulmuş. Saptırılmış.

Overrepresented : Fazla temsil edilmiş.

Unrepresented : Temsil edilmemiş.

Representer : Gösteren. Temsil eden.

Represent as : Olarak tanımlamak. Olarak göstermek.

Representational theatre : Seyirciyi duygusal açıdan sahnede olan bitenlere kaptıran ve baş oyun kişileriyle özdeşleştiren yanılsamacı tiyatro, iki asal tiyatro anlayışından biridir. öteki için bk. göstermeci tiyatro. Benzetmeci tiyatro.

 

Representations : Sunma. Beyan. İbraz. Temsil. İşaret. Vekillik. Fikir belirtme. Temsiller. Sembol. Simge.

Representative consumer : Soyutlama düzeyinde, bir piyasada yer alan tüketicilerin ortak özelliklerini yansıttığı düşünülen tüketici. Temsili tüketici.

Represent : Sahneye koymak. İfade etmek. -i oynamak. Tarif etmek. Göstermek. Canlandırmak. Vekalet etmek. -in adına hareket etmek. Tasvir etmek.

Representative firm : Temsili firma. Soyutlama düzeyinde, bir piyasa ya da kesimde yer alan firmaların ortak özelliklerini yansıttığı düşünülen firma.

İngilizce Represented Türkçe anlamı, Represented eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Represented ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Personifies : Kişileştirmek. Kişilik vermek. Canlı bir örneği olmak. Simgesi olmak. Ta kendisi olmak (somut bir şeyin). Karakterize etmek. Canlı örneği olmak.

Confer : Ödül ile onurlandırmak. Müzakere etmek. Konuşma yapmak. Vermek. Bir ünvanı tevcih etmek. Danışmak. Müzakere yapmak. Bahşetmek. (onur veya ödül) vermek.

Betokening : Belirtisi olmak. İşaret etmek.

Animate : Canlılık kazandırmak. Hayat vermek. Diriltmek. Hareketlendirmek. Hayat bulmak. Neşelendirmek. Canlı. Anime etmek. Can vermek.

Deputises : Göreve vekalet etmek. Tayin etmek. (britanya ingilizcesi) vekil tayin etmek. Birine vekalet etmek. Temsilcilik etmek. Atamak. Vekil tayin etmek. Vekil olarak atamak. Temsil etmek (deputize olarak da yazılır).

Denominate : İsim vermek. Ayırmak. Ad vermek. Adlandırmak. Demek. İsimlendirmek. İsim koymak.

 

Staged : Sahnelemek. Sahnelenmiş. Sahne. Düzenlemek. Yönlendirmek. Hazırlamak.

Dances : Dans etmek. Dans ettirmek. Danslar. Oynatmak.

Depict : Tasvir etmek. Dile getirmek. Resmini çizmek. Betimleme yapmak. Resmetmek. Anlatmak. Çizmek.

Demonstrating : Kanıtlamak. İspatlamak. İspat etmek. Örnekle açıklamak. Gösteriş. Gösteri yapmak.

Represented synonyms : brought out, budging, depicts, represent, perform, denoting, depicting, exemplified, cavorted, impersonates, personified, stages, dally with, act, emblematise, epitomized, characterizes, constate, arouse, bring, characterizing, disport, deliver oneself of, breathed, brace, breathes, replaced, conceives, attest to, diagrammatic, connotate, amounting, betoken.

Represented zıt anlamlı kelimeler, Represented kelime anlamı

Represented antonyms : undelineated.