Reticules türkçesi Reticules nedir

  • El çantası.
  • Retikül.
  • Dürbün iç taksimatı.
  • Dürbün ağı.
  • Tel çapraz.
  • Kılağ.
  • Ağsı objektif.
  • Kadın çantası.

Reticules ingilizcede ne demek, Reticules nerede nasıl kullanılır?

Reticule : Retikül. El çantası. Tel çapraz. Dürbün iç taksimatı. Polenin ekzin tabakasında muri ve luminanın oluşturduğu ağsı yapı. Ağsı objektif. Kadın çantası. Dürbün ağı. Kılağ.

Reticular : Ağ. Karışık. Gözenekli. Ağ biçimi. Ağ şeklinde. Ağ gibi. Ağ biçiminde. Dolaşık. Kafes biçimli.

Reticular cell : Retiküler hücre. Kemik iliği ve lenfatik dokular gibi kan yapan dokuların stromasında bulunan, bir kısmı ilkel yapıda, bir kısmı ise fagositik özelliğe sahip bağ dokusu hücreleri.

Reticular degeneration : Retiküler dejenerasyon. Epidermal hücrelerde, aşırı düzeyde oluşan hücre içi ödem.

Reticular detachment : Retina ayrılması. Retina dekolmanı. Retinanın iç tabakasının eksudat, transudat, tümör hücreleri ve siklitik zarın büzüşmesi gibi nedenlere bağlı olarak pigment epitelinden ayrılması, retina dekolmanı.

Reticulin : Retiküler telleri meydana getiren yapısal protein. Retikülin.

Reticulate : Ağ gibi. Ağ gibi örmek. Ağ gibi bölünmek. Retikülat. Şebekeli. Ağ gibi sarmak. Ağ şeklinde. Ağsı.

Reticulated : Ağ şeklinde. Ağsı. Ağımsı. Retiküle. Ağ biçiminde. Kafesli. Şebekeli. Ağ gibi. Göz göz.

 

Reticulo endothelial system : Retikülo-endoteliyal sistem.

Reticulitis : Retikulitis. Börkeneğin yangısı.

İngilizce Reticules Türkçe anlamı, Reticules eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Reticules ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ocular : Göz (ile ilgili). Bir gözleme aygıtının, kullananın gözüne yakın merceği. Biyoloji, fizik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Gözle ilgili olan. ışık mikroskobunda objektif merceklerden gelen görüntüyü büyüten ve gözle bakılan mercek. Kesin. Gözle görebilme. ışık mikroskoplarında gözle bakılan mercek. Göze ait. Göz. Gözle ilgili. Göz merceği.

Pocketbook : Cüzdan. Cep defteri. Sapsız bayan çantası. Cep kitabı. Not defteri. Kese.

Reseau : Şebeke. Grup. Ağ. İletişim ağı. Birlik. Bir fotoğraf üzerindeki hat veya çizgi ağı (astronomi).

Graticule : Jeografik şebeke. Enlem boylam şebekesi. Sistem. Şebeke. Coğrafi şebeke. Ağ. Parsel. Enlem-boylam şebekesi.

Handbags : Ufak tartışma. Çanta.

Tum : Davul sesi. Karın. Mide.

Tummy : Kursak. Göbek. Mide. Karın.

Valises : Bavul. Valiz. Küçük bavul.

Purses : Para çantası. Büzmek (dudaklarını). Portföy. Ödül. Cüzdan. Para kesesi. Çanta. Keseye koymak. Para.

Pursed : Keseye koymak. Kese. Ödül. Para çantası. Portföy. Para kesesi. Dudak büzmek. Ağzını büzmek. Büzmek (dudaklarını).

Reticules synonyms : second stomach, cross wire, cross hair, reticle, breadbasket, handbag, pocketbooks, clutch, network, clutch bag, reticule, ruminant, eyepiece, reticulum, clutched, stomach, valise, pursing, purse.

Reticules zıt anlamlı kelimeler, Reticules kelime anlamı

Reticules antonyms : nonreticulate.