Sailers türkçesi Sailers nedir

Sailers ingilizcede ne demek, Sailers nerede nasıl kullanılır?

Assailers : Eleştirici. Dil uzatan. Saldırgan.

Wassailers : Gürültülü içki içen. Şerefe içen. Birinin şerefine içen kimse. İçen ve şerefe diyen kimse. - birinin onuruna içen. - birinin sağlığına içen kimse. Alemci. Alem yapmayı seven.

Sailer : Yelkenli. Yelkenli gemi.

Assailer : Dil uzatan. Eleştirici. Saldırgan.

Wassailer : İçen ve şerefe diyen kimse. Gürültülü içki içen. - birinin onuruna içen. Alem yapmayı seven. Şerefe içen. - birinin sağlığına içen kimse. Alemci. Birinin şerefine içen kimse.

Assailed by doubts : Şüpheye kapılmış.

Sail away : Uzaklara yelken açmak.

Assailed : Dil uzatmak. Hücum etmek. Saldırmak.

Sail before the mast : Tayfalık yapmak.

Sail close to the wind : Rüzgar istikametinde gitmek. Orsasına seyretmek. Tehlikeyi göze almak. Tehlikeli sularda yüzmek. Rüzgara yakın gitmek. Kendini tehlikeye atmak. Risk almak. Riskli işler yapmak.

İngilizce Sailers Türkçe anlamı, Sailers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sailers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Barque : En az üç direkli yelkenli gemi. Barko. Yelkenli tekne. Kabuk. Barka.

Sailing ship : Gemi.

Yachtswoman : Yat sahibi (kadın). Kadın yatçı. Yat sahibi. Kadın yat sahibi. Yatçı.

 

Bluejacket : Gemici. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Bahriye eri. Bahriyeli.

Military personnel : Askeri görevli. Askeri personel.

Water rat : Misk sıçanı. Su faresi. Korsan (argo terim). Suda bulunmaktan hoşlanan. Misk faresi. Su köpeği (argo terim). Misk kokulu olan ve açık kahverengi kürkü moda sektöründe ticari amaçlı olarak kullanılan (kuzey amerika'ya özgü) büyük bir su faresi. Suya girmekten zevk alan. Kordon bölgelerinde kabadayılık yapan kriminal veya holigan kimse (argo terim).

Striker : Horoz (silah). Vurucu. İleri alan oyuncusu. Çalar saat çekici. Grevci. Bırakımcı. Forvet. Ateşleyici. Atış yapan oyuncu. Çakmak.

Man : Erkek. Adam vermek. Adam yerleştirmek. Düşünme ve konuşma yetileri olan bilinçli, toplumsal canlı. İnsan. Adamla donatmak. Belirli bir iş için yeterince insan olmak. Adam atamak. Görev yapmak.

Skilled worker : Belirli bir becerisi ve yeteneği olmakla beraber usta durumuna gelemeyen işçi. Yetişmiş işçi. Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Yetenekli işçi. Becerikli işçi. Vasıflı işçi. Kalifiye işçi.

Sail : Gururla hareket etmek. Denize açılmak. Havada süzülmek. Uçurmak. Seyretmek. Yelkenliyle gitmek. Gemi ile yola çıkmak. Uçmak. Süzülmek.

Sailers synonyms : trained worker, navy man, navy seal, lascar, coastguardsman, barques, sailing boat, sailboat, serviceman, military man, skilled workman, sea dog, jigger, seaman, sailor boy, hand, gob, crewman, water dog, jiggers, old salt, yachtsman, sailing vessel, jack tar, mariner, seal, sailboats, jack, windjammers, sailer, submariner, windjammer, yawl.

Sailers zıt anlamlı kelimeler, Sailers kelime anlamı

Civilian : Sivil. Başı bozuk. Mülki.

Juicy : Karlı. Çekici. Cazip. Meraklı. Özlü. Sulu. Merak uyandırıcı. Cıvık. Ağız sulandırıcı. İlginç.