Scissor türkçesi Scissor nedir

  • Denetleyici.
  • Bir filmin, yürürlükteki yasalara aykırı yönü ya da sakıncaları olup olmadığını anlamak amacıyla, kamuya sunulmadan önce, ilgililerce yapılan inceleme.
  • Denetleme.
  • Makas.
  • Denetleme kurulu üyesi.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Makasla kesmek.

Scissor ile ilgili cümleler

English: Ali handed Mary the scissors.
Turkish: Ali makası Mary'ye uzattı.

English: Ali put the scissors in his desk drawer.
Turkish: Ali makası masa çekmecesine koydu.

English: Ali took the scissors away from Mary.
Turkish: Ali makası Mary'den aldı.

English: Bring me the scissors.
Turkish: Bana makası getir.

English: Ali took a pair of scissors out of the drawer.
Turkish: Ali çekmeceden bir makas çıkardı.

Scissor ingilizcede ne demek, Scissor nerede nasıl kullanılır?

Scissor kick : Makaslama (yüzme vb.).

Scissor off a piece of cloth : Bir parça kumaş kesmek. Makasla elbisenin bir parçasını kesmek.

Dental scissor : Uzamış dişleri kesmekte kullanılan aygıt. Diş makası.

Nail scissor : Hayvanlarda uzamış tırnağı kesmeye yarayan makas. Tırnak makası.

Scissored : Makaslanmış. Makasla kesmek.

Scissoring vibration : Makaslama titreşimi.

Scissors jump : Bacakları makasa benzer şekilde hareket ettirirken yüksek atlama türü. Makas atlaması.

 

Scissorings : Makaslama. Makasla kesme. Makasla kesilmiş kumaş parçaları.

Scissoring : Makasla kesme. Makasla kırpma veya süsleme eylemi. Makasla kesme eylemi. Makaslama.

Scissors kick : Makaslama vuruş. Makaslama (yüzme vb.). Genellikle karşıdan gelen topa havada, bacakları makas gibi devindirerek yapılan vuruş. Röveşata. Makaslama yüzüş.

İngilizce Scissor Türkçe anlamı, Scissor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scissor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Scissored : Makaslanmış.

Laminated leaf spring : Birden artık yaprak yayın üst üste bağlanmasıyla oluşan yay. Çok katlı yay yaprak. Çokkatlı yaprak yay.

Claw : El uzatmak. Pençe atmak. Tırnak. Yırtmak. Biyoloji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Çekmek (zorlukla). Cırmalamak (kedi vb). Pençe vurmak. Alıcı ve göstericide filmin aralı devinimine bağlı olarak çalışan, filmdeki deliklere girerek ya filmin pencere önünde düzgün durmasını ya da aralı devinim düzeneğine bağlı olarak bir resim boyu ilerlemesini sağlayan madenden çıkıntılar. (buna göre tutucu ve yürütücü tırnak çeşitleri vardır.). Sağım pençesi.

Scrutinies : Araştırma. Dikkatli inceleme. Oyların tasnifi. Seçim kontrolü. İnce eleyip sık dokuma. Dikkatle bakma. Tetkik. İnceleme. Oyların yeniden sayımı.

Supervisory : Yönetim ile ilgili. Teftiş edici. Yönetsel. Denetimsel. Gözetmenlik. Denetsel.

Comptroller : Murakıp. Sayman. Kontrolör. Denetçi. Sayman müdür. Müfettiş.

Clip : Göz kapaklarını açıp kapamak. Kesmek. Mandallamak. Kırpmak. Perdeyi tutan mandal. Vurmak. Tutucu. Kırkmak. Tutturmak.

 

Observational : Gözlemsel. Farkında olma ile ilgili. Gözetimle ilgili.

Snip : Atlarda burun ucunda görülen beyazlık. Kolay kazanılan şey. Çırpma. Önemsiz kimse. Makasla kesilmiş parça. Makasla kırpma. Makasla kırpmak. Abraş.

Caudate : Kuyruklu.

Scissor synonyms : scissors, shearn, censor, superintending, cuts, clippers, examination, caudated, controlment, inspector, cut with scissors, auditing, points, inspections, shears, pincers, reappraisal, censorship, inspection, snipping, supervisor, inspectorship, scrutiny, superintendance, a pair of scissors, clipper, checking, censcissor, leaf spring, shear, snipped, cut, caretaking.

Scissor zıt anlamlı kelimeler, Scissor kelime anlamı

Acaudate : Kuyruğu olmayan. Kuyruksuz.

Scissor ingilizce tanımı, definition of Scissor

Scissor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To prepare with the aid of scissors. To cut with scissors or shears.