Sera nedir, Sera ne demek

Sera; kökeni italyanca dilinden gelmektedir.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Çiçek, limon gibi ağaççıkları korumak ve özellikle yaz sebzelerini kış mevsiminde de yetiştirmek için ısıtılmış, zemini tarıma elverişli duruma getirilmiş özel ve kapalı sığınaklar.

İktisat alanındaki kelime anlamı:

İklim ve diğer dış etkilerin olumsuzluklarının kaldırılması veya azaltılması için cam, naylon veya benzeri malzeme kullanılarak oluşturulan tarımsal üretim alanı.

Yerel Türkçe anlamı:

Sıra

Sera isminin anlamı, Sera ne demek:

Kız ismi olarak; Saray.

İngilizce'de Sera ne demek? Sera ingilizcesi nedir?:

glasshouse, greenhouse, hothouse

Sera hakkında bilgiler

Sera, bitkilerin yetişmesine uygun şartların sağlanması amacı ile çevre şartları kontrol edilebilen veya düzenlenebilen cam, plastik, fiberglas gibi ışığı geçiren materyallerle örtülü yapı.

1545 yılında, Padua'da ilk botanik bahçesinin açılmasından hemen sonra Daniel Barbaro, bu bahçede ilk serayı yaptı. Yapıda taş ve tuğla kullanıldı, pencere ise yoktu. Mangalla ısıtılıyordu. Bazı hassas bitkiler, kışın bu seraya alınıyor, baharla birlikte yeniden yerlerine dikiliyorlardı. Tarihte bilinen ilk seranın bu olduğu bilinmektedir.

 

Ilıman iklimin hüküm sürdüğü yerlerde sebze ve meyve yetiştiriciliği, genellikle sebzelerde cam örtü, meyvelerde ise plastik örtü altında yapılmaktadır. Bu nedenle Türkiye'de örtü altı sebze ve meyve yetiştiriciliği, daha çok Akdeniz İklimi'nin hüküm sürdüğü Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde görülmektedir. Çünkü bu bölgelerde iklim, diğer bölgelere oranla ılımandır.

Kurulduğu bölgede, dışarda doğal koşullarda yetişen her türlü sebze ve boyca küçük sayılabilen meyve bitkileri, cam ya da plastik örtü altına alınmak suretiyle, turfanda olarak yetiştirmektedir. Örtü altı sebze ve meyve yetiştiriciliğinde, eskiden sadece doğal koşullarda ve yılın belirli zamanlarında yetişen çoğu sebze ve meyveler, artık gelişen teknolojiyle örtü altlarında, diğer bir ifade ile seralarda, daha erken zamanlarda yetiştirilir olmuştur. Bu durum, doğal olarak sebze ve meyvecilikte, verim ve kaliteyi artırmıştır.

Sera ile ilgili Cümleler

  • O, seramik eser yaparak zengin oldu.
  • Seramda orkide yetiştiririm.
  • Odanın bu köşesinde bir sera kurmak isterdim.
  • Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.
  • Onlar serada çilek yetiştirir.

Sera tanımı, anlamı:

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.

Şart : Temel kural belgesi. Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul.

 

Seracı : Serada turfanda sebze ve çiçek yetiştirip satan kimse. Sera yapan kişi.

Seracılık : Seracının yaptığı iş. Seracı olma durumu.

Serak : Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi.

Seramik : Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselenden yapılan. Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılmış olan vazo, çanak, çömlek vb. nesne.

Seramikçi : Seramikle uğraşan kimse.

Seramikçilik : Seramikçinin işi.

Serap : Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen göz yanılması, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık.

Serapa : Baştan başa.

Serasker : Sadrazamlık göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin unvanı.

Serasker kapısı : Seraskerin resmî görev yeri.

Seraskerlik : Seraskerin görevi veya makamı.

Serazat : Serbest, özgür. Tasasız.

Buz serabı : Buz ışığı.

Hava : Keyif, âlem. Gökyüzü. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Çevreyi kuşatan boşluk. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Müzik parçalarında tür. Esinti. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Çekicilik. Tarz, üslup.

Korun : Üst derinin en dış tabakası.

Naylon : Düzme, düzmece, sahte. Dayanıklı ve esnek döküm maddesi. Bu maddeden yapılan.

Kaplı : Kabı olan. Ciltli. Kaplanmış olan.

Limonluk : Sera. Üzerine kesilmiş limon bastırılıp sıkılan, ortası tümsek ve oluklu küçük araç. Limon ağaçlarının bulunduğu yer, limon bahçesi. Merdiven, balkon vb. yerlerin kıyılarına çekilen, 20-30 santimetre yüksekliğindeki set, tavhane.

Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.

Yetişme : Yetişmek işi.

Sera etkisi : Kömür, doğal gaz ve petrol gibi fosil yakıtların geniş ölçüde kullanılmasıyla ortaya çıkan karbondioksidin dünya ölçeğinde iklim düzensizliklerine ve yerkürenin ısınmasına neden olması. Sera etkisi, kalkınma kuramlarında çevre faktörüne yer verilmesine ve sürdürülebilir kalkınma tartışmalarına yol açmıştır.

Sera üretimi : Seralarda gerçekleştirilen tarımsal üretim.

Serad : Bir erkek ismi olarak anlamı; Adı başta olan. Ünlü, meşhur.

Seralbumin : Kan albumini.

Seralp : 3. Bir erkek ismi olarak anlamı; Baş yiğit.

Seramik mıknatıs : Kil gibi bir ametal mineralin diğer çeşit mineraller ile karıştırılarak yüksek sıcaklığa tutulmasıyla elde edilen; gitar manyetiklerinde de kullanılan ve genellikle kullanıldığı manyetiklerin sert karakterde olmasını sağlayan güçlü ve dayanıklı bir mıknatıs materyali ve bu materyalden yapılmış mıknatıs.

Seramik örtme : Metalleri, özellikle yüksek sıcaklıklarda yükseltgenme ve yenime karşı dirençli kılmak ereğiyle, silikat, karbür, oksit, klorür, nitrür gibi madensel özdeklerle örtme işlemi.

Seramik örtü : Seramik örtme işlemiyle, metal yüzeylerde oluşturulmuş kat.

Seramit : Hücre zarındaki uzun zincirli doymamış bir amino alkol olan sfingozinin yağ asidi amidi. Eritrosit zarlarında seramitlere antijenik oligosakkaritler bağlanmıştır. Sfingolipitlerde, 18 karbonlu bir çift bağ içeren amino alkol sfingosinin amino grubuna, 18 veya 26 karbonlu doymuş veya tek doymamış yağ asidinin amid bağıyla bağlanması sonucunda oluşan temel yapı molekülü.

Seran : 5. Bir kız ismi olarak anlamı; Işıklı, parlak.

Diğer dillerde Sera anlamı nedir?

İngilizce'de Sera ne demek? : [serum] n. clear fluid which separates from the blood during coagulation; clear bodily fluid of an animal

n. serum, clear fluid which separates from the blood during coagulation; clear bodily fluid of an animal

v. be; exist

Fransızca'da Sera : serre [la]

Almanca'da Sera : n. Treibhaus