Slavery mode of production türkçesi Slavery mode of production nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Köleci üretim biçimi.
  • Köleci emeğe dayalı üretim tarzı.

Slavery mode of production ingilizcede ne demek, Slavery mode of production nerede nasıl kullanılır?

Slavery : İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kulluk. Esirlik. Bazı bireylerin diğerlerinin üzerinde mülkiyet hakkına sahip olduğu bir tür toplumsal katmanlaşma biçimi. Esir tutma. Başlıca toplumsal sınıfları beylerle kölelerden oluşan, kölelerin toplumdaki baş üretim gücü olduğu toplumsal-ekonomik düzen. Esaret. Angarya. Ağır iş. Kölelik.

Mode : Usul. Tel, yay, kovuk ya da dalgalı akım cevrimi gibi titreşebilen yapıların değişiksıktıkta titreşim biçimleri. Kip. Üslup. Kök ve gövde durumundaki fiilin bildirdiği oluş ve kılışın; konuşan, dinleyen ya da kendisinden söz edilen şahıslar açısından ne biçimde, ne tarzda yansıtıldığını gösteren bir gramer kalıbı, bir anlatım biçimi. başladım, başlıyorsun, tatlandırmış, yuvarlanacaklar vb. türkçede kipler bildirme kipleri ve tasarlama kipleri olarak ikiye ayrılır. bunlara bk. Tepe değeri. Şekil. Birbirine karışmadan incelenebilen titreşim ya da devinim biçimlerinden her biri. Makam (müzik terimi). Biçim.

Of : -den. Nin. İle ilgili. -nın. Den. Li. -nin. Hakkında. -in. -li.

 

Production : İnsanın topraktan, doğanın her türlü kaynak ve güçlerinden kendine yararlı ürünler elde etmesi, bunları işleyerek gereksinim duyduğu özdek ve nesneler durumuna koyması, çoğaltması işi. İnsanların, toplumun varlığı ve gelişmesi için zorunlu olan nesneleri sağlamak üzere, amaçlı etkinlikleriyle doğal çevrelerini değiştirmeleri, bunu yaparken kendi kendilerini de değiştirmeleri süreci. Bir tiyatro yapıtının tam olarak seyirci için üretilmesi işlemi. Mal ve hizmetleri bir dizi işlemden geçirerek biçim, zaman ve mekan boyutuyla faydalı hale getirmek veya faydalılıklarını artırmaya yönelik her türlü etkinlik. Bilgisayar, coğrafya, iktisat, kimya, madencilik, sinema, televizyon, ekonomi, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir hayvandan belirli bir süre içerinde elde edilen et, süt ve yumurta ve yün gibi hayvansal ürün miktarının belirlenmesinde kullanılan bir terim. Yönetmenin bir tiyatro yapıtını anlamlı ve uyumlu bir biçimde sahneye koyma işleminin tümü. oyun düzeni, oyunculuk, dekor, giysi, donatım, ışıklama vb. öğelerin oyunun amacını gerçekleştirecek biçimde güzelduyusal bir bütünlüğe ulaşmasını gerektirir. Mahsul. Çıkarma, elde etme, ürünün tüketiciye aktarılan kısmı, istihsal. Yapımcılık.

Mode of production : İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Üretim tarzı. Toplum yaşamında, insanların yaşamaları için gerekli olan şeyleri (yiyecek, içecek, barınak, iş gereçleri) elde etmelerinin tarih içinde gösterdiği türlü düzenlerden her biri. Üretim biçimi. Üretim şekli. Üretimin örgütlenme ve yürütülme tarzı. toplumsal üretim ilişkilerinin kendine özgü biçimiyle belirlenen ve üretici güçlerin belli bir düzeyine karşılık gelen temel iktisadi örgütlenme tarzı ya da aşaması.

 

Feudal mode of production : Feodal üretim biçimi. Marksist yaklaşımda toprak mülkiyetine ve toprak kölesi emeğine dayanan üretim biçimi.

Capitalist mode of production : Kapitalist üretim biçimi. Marksist yaklaşımda, üretim araçları mülkiyetinin kapitalist sınıfın elinde olduğu, ücretli emeğin yarattığı artık değere dayanan üretim biçimi.

Asiatic mode of production : Üretimde asya modeli. Asya tipi üretim tarzı. Asyatik üretim tarzı.

Primitive communial mode of production : İlkel komünal üretim biçimi. Sınıfların ve sömürünün olmadığı, ortak mülkiyet ve çalışmaya dayalı üretim biçimi.

İngilizce Slavery mode of production Türkçe anlamı, Slavery mode of production eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Slavery mode of production ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Slavery mode of production synonyms : a shift in demand, ability to pay approach, a change in individual demand, abnormal budget expenditures, abolition of forced labour convention, ability rent.