Soldier türkçesi Soldier nedir

  • Karınca ve termit sosyetelerinde koloninin işlerini paylaşan, kanatsız ve büyük başlı işçi bireylerden oluşan sınıf. asker, nefer.
  • İowa eyaletinde şehir.
  • Nefer.
  • İşçi.
  • Kansas eyaletinde şehir.
  • Çeri.
  • Er.
  • Askerlik yapmak.
  • Asker.
  • Biyoloji alanında kullanılır.

Soldier ile ilgili cümleler

English: I saw a soldier carrying a flamethrower.
Turkish: Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.

English: He was a soldier during the war.
Turkish: Savaş sırasında askerdi.

English: His grandfather was a soldier of high degree.
Turkish: Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.

English: "Who is he?" "A soldier that will fight."
Turkish: "O kim?" "Savaşacak bir asker."

English: He is the bravest soldier that ever lived.
Turkish: O, şimdiye kadar yaşamış en cesur askerdir.

Soldier ingilizcede ne demek, Soldier nerede nasıl kullanılır?

Soldier beetles : Ateşböceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen ve kuduzböceği türlerini içine alan kınkanatlılar familyası. Kuduzböcekleri.

Soldier crab : Rengi soluk mavi olan küçük bir avustralya yengeci. Asker yengeç.

Soldier fly : Asker sineği. Larvaları insanlarda bağırsak miyazisi veya yalancı miyazise neden olabilen sinek türü, hermetia illucens. Asker sinek.

Soldier of fortune : Paralı asker. Maceracı.

 

Soldier on : Yılmamak. Devam etmek. Yılmadan çalışmak.

Fellow soldier : Silah arkadaşı.

Foot soldier : Piyade eri. Yer çatışmalarında savaşan asker. Piyade neferi. Nefer. Piyade.

Gallant soldier : Kahraman asker.

Common soldier : Sıradan derecesi ve görevi olan asker. Sıradan bir asker. Muvazzaf asker. Deniz veya kara kuvvetlerinde rütbesiz asker.

Soldier teacher : İlköğretmen okulu çıkışlı olup milli eğitim bakanlığı örgütünde ilkokul öğretmeni olarak çalışırken silah altına alınan ve silahlı kuvvetlere bağlı bir okuma-yazma taburunda görevlendirilen kimse. Er öğretmen.

İngilizce Soldier Türkçe anlamı, Soldier eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Soldier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adeling : Georgia eyaletinde şehir.

Albert : Saat zinciri. Erkek ismi. Köstek.

Redcoat : Hindistan balığı. Eski ingiliz askeri. İngiliz askeri. Eski ingiltere askeri. Naylon balığı.

Infantries : Piyadeler. Piyade sınıfı. Piyade er. Piyade sınıfına ait askerler. Piyadeye ait olan. Piyade.

Uriah : Kral davud'un karısı bathsheba ile evlenmek amacıyla savaşa göndermesinden sonra kasıtlı olarak öldürülen hitit subayı (eski ahit). Bathsheba'nın kocası. Alabama eyaletinde şehir.

Bucklers : Küçük kalkan. Loca kapağı. Kalkan. Siper.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi.

Aardvarks : Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Yer domuzugiller. Yerdomuzu. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

 

Abiotic environment : Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik ortam. Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik çevre.

Jawan : (hindistan'da) polis memuru. Hindistan'da polis memuru. Hindistan ordusunda asker.

Soldier synonyms : section eight, footslogger, color bearer, poilu, fresh fish, lobsterback, pistoleer, green beret, enlisted person, wac, point man, dragoon, dogfaces, infantry, para, buckler, guardsmen, men, trooper, private, orderly, peacekeeper, ames, legionary, alexanders, paratrooper, mechanical man, a chromosome, abacus bodies, attica, soldiers, dogface, highlander.

Soldier ingilizce tanımı, definition of Soldier

Soldier kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who serves in an army. One of an organized body of combatants. One who is engaged in military service as an officer or a private. To serve as a soldier.