Soldier on türkçesi Soldier on nedir

  • Yılmamak.
  • Devam etmek.
  • Yılmadan çalışmak.

Soldier on ingilizcede ne demek, Soldier on nerede nasıl kullanılır?

Soldier : Askerlik yapmak. Er. İşçi. Nefer. Asker. Çeri. İowa eyaletinde şehir. Kansas eyaletinde şehir. Karınca ve termit sosyetelerinde koloninin işlerini paylaşan, kanatsız ve büyük başlı işçi bireylerden oluşan sınıf. asker, nefer.

On : De. Açık. E doğru. Devrede. İle. Giyilmiş. Hazır. Üzerinde. Yanmak.

Soldier beetles : Ateşböceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen ve kuduzböceği türlerini içine alan kınkanatlılar familyası. Kuduzböcekleri.

Soldier crab : Asker yengeç. Rengi soluk mavi olan küçük bir avustralya yengeci.

Soldier fly : Larvaları insanlarda bağırsak miyazisi veya yalancı miyazise neden olabilen sinek türü, hermetia illucens. Asker sinek. Asker sineği.

Soldier of fortune : Paralı asker. Maceracı.

İngilizce Soldier on Türkçe anlamı, Soldier on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Soldier on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Continue : Olagelmek. Uzatmak. Devamı gelmek. Dayanmak. Uzamak. Sürdürmek. Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Ertelemek. Kalmak.

Carry on with : Kırıştırmak. Oynaşmak. Gayrimeşru bir ilişki içinde olmak. Sürdürmek. Aşna fişne olmak. Düşüp kalkmak. Korte etmek. İle ilişkisi olmak. İlişkisi olmak.

 

Carry over : Geri çekme. Taşınma. Devretmek. Uzatmak. Ertelemek. Nakletmek (hesap). Gelmek. Aktarmak. Nakli yekun.

Attended : Beraberinde getirmek. Hazır bulunmak. Dikkatini vermek. Hizmet etmek. Dinlemek. Bakmak. Kulak vermek. Eşlik etmek. Katılmak.

Attends : Beraberinde getirmek. Dikkatini vermek. Hizmet etmek. Bakmak. Kulak vermek. Eşlik etmek. Dinlemek. Katılmak. Hazır bulunmak.

Be in progress : Yapılmak. Sürmek.

Continueing : İdame etmek. Sürdürmek. Uzamak. Sürmek. Devam ettirmek. Olagelmek. Devamı gelmek. Dayanmak.

Abideth : Kabul etmek. Kalmak. Müsamaha göstermek. Sadık kalmak. Tahammül etmek. Beklemek. Katlanmak. Uymak. İtaat etmek.

Carry on : Devam ettirmek. Aşırı bir şekilde davranmak. Yürütmek. Kızgınlıktan bağırıp çağırmak. İlişkisi olmak. Sürdürmek. Varlığını sürdürmek. Yapmak. Şamata etmek.

Carrying forward : Nakletmek (hesap). İlerletmek.

Soldier on synonyms : carrying over, drawler, carry forward, draw, attend, continues, be undaunted by, stand up.