South countries türkçesi South countries nedir

  • Coğrafi olarak genellikle dünyanın güney yarım küresinde yer almaları nedeniyle az gelişmiş ülkelere verilen ortak ad.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • [#güney Güney ülkeleri].

South countries ingilizcede ne demek, South countries nerede nasıl kullanılır?

South : Güneye. Güneyden esen. Güney. Güneyde. Sol el doğuya ve sağ el batıya yönelmek üzere ayakta duran kimsenin baktığı, doğu-batı doğrultusuna dik yön. Az gelişmiş ülkeler. Güneyden. Güneyden gelen. Güney ülkeleri.

Countries : Sayfiye. Taşra. Toprak. Diyar. Köy. Arazi. Ülkeler. Ülke. Memleket.

South africa : Güney afrika. Güney afrika cumhuriyeti. Afrika kıtasının güney ucundaki ülke.

South africa daylight time : Güney afrika yaz saati.

South africa standard time : Güney afrika standart saati.

South african : Güney afrikalı (kimse). Güney afrika´ya özgü. Güney afrika vatandaşı yada orada yaşayan kimse. Güney afrika. Güney afrikalı kimse. Güney afrikalı.

İngilizce South countries Türkçe anlamı, South countries eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak South countries ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

 

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

Souths : Cenup. Lodos. Güneyden gelen. Güneyden esen. Güneyde. Güneye. Güney. Az gelişmiş ülkeler.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

 

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

Southing : Az gelişmiş ülkeler. Güney. Güneye doğru uzaklık. Güneyden esen. Güneye doğru rota. Güneye doğru gitme. Güneyde. Güneye. Lodos.

South countries synonyms : a change in individual demand, ability to pay principle, south, southings, a shift in individual demand, a change in demand, abnormal budget expenditures, a group shares, a shift in supply, abnormal budget receipts.