Steam engine türkçesi Steam engine nedir

  • Fizik alanında kullanılır.
  • Yüksek basınçlı kızgın uçuğun genleşerek iş görme özelliğine dayanan ısıl işlerge.
  • Uçuk işlergesi.
  • Pistonlu buhar makinesi.
  • Buhar makinası.
  • Buhar makinesi.
  • Lokomotif.
  • İstim makinesi.

Steam engine ile ilgili cümleler

English: A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
Turkish: Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

English: Horses used to pull road-rollers, but the steamroller arrived with the invention of the steam engine.
Turkish: Atlar yol-silindirlerini çekerdi fakat buhar motorunun icadıyla buhar silindirleri geldi.

Steam engine ingilizcede ne demek, Steam engine nerede nasıl kullanılır?

Steam : Suyun, ısı etkisiyle gaz halini almış biçimi. Buğu. Buhar halinde çıkmak (bir şeyden). Buhar çıkmak (bir şeyden). Buhar. Buharla çalışmak. Buğulamak. Buhar çıkarmak. İstim. Coşturmak.

Engine : Taşıt motoru. Makine. Makine takmak. Lokomotif. Motor egzos gazı. İtfaiye arabası. Motor numarası. Alet edevat. Motor. Cihaz.

Steam admission : Buhar girişi.

Steam atmosphere : Buhar atmosferi. Subuğusu atmosferi.

Steam bath : Buhar banyosu. Sauna terleme odası. Buhar odası. Sauna.

Steam blueing : Subuğulu mavileştirme. Buharlı mavileştirme.

 

İngilizce Steam engine Türkçe anlamı, Steam engine eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Steam engine ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Engines : İtfaiye arabası. Makine. Alet edevat. Motor. Motorlar.

Abampere : On amperlik çıngı cereyan birimi. On amper. Saltık ampere. 10 amper birim. Saltık birim dizgesindeki elektrik akımı yeğinliği birimi. 10 ampere eşit akım birimi.

Locomotive : Harekete ilişkin. Hareket ettirici. Hareket ettiren. Harekete geçiren. Çekit. Harekete ait. Hareket edebilen.

Steamers : Düdüklü tencere. Vapur. Buharlayıcı. Buhar. Buharlı vapur. Gemi. Bir tür kıymalı sandviç.

Locoing : Kaçık. Üşütük. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Satınalma yerinde malın fiyatı. Deli. Bir tahtası eksik.

Acoustic feedback : Bir ses aygıtı çıktısının birazının aygıtın girdisine ulaşarak çıktıyı etkilemesi. Ses geribeslemesi. Akustik geribesleme. Hoparlör geri beslemesi.

Puffer : Öve öve bitiremeyen kimse. Fısfıs. Püfleyen. Kirpi balığı. Üfleyen. Balon balığı. Aşırı öven kimse.

Puffers : Öve öve bitiremeyen kimse. Püfleyen. Kirpi balığı. Balon balığı. Üfleyen. Aşırı öven kimse.

Steam engine synonyms : locomotives, steaming engine, locos, absolute units, engine, absorption edge, absorption loss, loco, accumulation coefficient, abnormal reflection, acoustic absorptivity, absorptivity, steamering, absolute magnitude, accelerometer, steamer, abcoulomb, iron horse, railway engine, absorptiometer, absolute zero, absorption band, absolute concentration.