Stenosis türkçesi Stenosis nedir

  • Vücutta herhangi bir kanalın daralması.
  • Stenoz.
  • Daralma.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Bir kanal veya deliğin daralması.
  • Darlık.
  • Vücut kanallarının, damarların, kanal biçimindeki oluşumun veya kanala açılan deliğin normal dışı darlığı veya daralması, striktür.
  • Daralım.

Stenosis ingilizcede ne demek, Stenosis nerede nasıl kullanılır?

Stenosis laryngea : Gırtlağın çeşitli nedenlere bağlı olarak daralması, larenks stenozu, larengostenozis. Gırtlak daralması.

Stenosis oesophagi : Özofagus stenozu. Yemek borusu daralması.

Aortic stenosis : Ana atardamar darlığı. Aort darlığı.

Cervical stenosis : Serviks uterinin daralması. Serviks stenozu.

Functional gastric stenosis : Hoflund sendromu. İşlevsel mide stenozu. İşlevsel mide daralması.

Lumbosacral stenosis : Omurilik kanalının doğuştan veya kazanılmış nedenlerle, eklem yüzeylerinin ve omurların üst yüzündeki laminalardaki kalınlaşma nedeniyle, bel veya sağrı bölgesinde daralması. lezyonlar daha çok 6 ile bel omurlarıyla, birinci sağrı omurunda biçimlenir. alman kurt köpeği başta olmak üzere iri cüsseli köpeklerde görülür. Lumbosakral darlık.

Tracheal stenosis : Soluk borusunun daralması. Trake stenozisi. Trakeal stenoz.

Pylorus stenosis : Pilorus daralması. Pilorus stenozu.

 

Vaginal stenosis : Doğuştan veya doğumun koplikasyonu olarak biçimlenen nekrotik vajinitislere bağlı olarak vulva ve vajinanın daralması. Vajina darlığı.

Mitral stenosis : Mitral darlığı. Mitral darlık. Mitral stenozu.

İngilizce Stenosis Türkçe anlamı, Stenosis eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stenosis ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Droughts : Kurak. Susuzluk. Nemsiz. Su kıtlığı. Kıtlık. Kuruluk. Kuraklık.

Narrow circumstances : Zaruret. Parasızlık. Yoksulluk. Fakirlik. Yokluk.

Stricture : Sınırlama. Kanal daralması. Şiddetli eleştiri ya da kınama. Kınama. Striktür. Yerme. Eleştiri. Tenkit. Ayıplama. İdrar yolu tıkanması.

Diastalsis : Diyastalsis. Büzülüm.

Greyness : Kır. Bozluk. Neşeli. Grilik. Sıkıntı.

Restriction : Mal giriş ve çıkışlarına kimi nedenlerle konan bağ ve koşullar, a, bk. kısıntı. Sınırlandırma. Yasak. Bir deneylemede, denekleri deneyin gidişini etkileyebilecek davranışlardan alıkoyma ya da deneysel amaçlarla engelleyici koşullar oluşturma. Tahdit. Sınırlama. Şart. Koşul.

Depressions : Depresyon. Çöküntü. Değerini düşürme. Bastırma. Kasvet. Buhran. Bunalımlar. Çökme. Bunalım.

Abdominal fat necrosis : Karın yağı nekrozu. Karın içi yağ nekrozu.

Picking : İmkansızlık. Atkı ipliği atma. Aşırma. Toplama. Devşirme. Penalamak işi. Penalamak. Penalama.

Constrictions : Büzülme. Kesit daralması. Kısıtlama. Daraltma. Sıkışıklık. Boğaz. Sıkma. Büzme. Dar geçit.

Stenosis synonyms : ureterostenosis, pulmonary stenosis, enterostenosis, rhinostenosis, mitral valve stenosis, shrinkages, denseness, abdominal ovariectomy, a band, pressuring, shrinking, straitening, abattoir, abdominal palpation, a crochordon, abdominal distention, depression, getting bored, pressure, contraction, narrowing, abdominal pain, exiguity, grayness, mitral stenosis, laryngostenosis, abdomen, aortic stenosis, abamectin, closeness, shrinkage, hardship, a c deformity.

 

Stenosis ingilizce tanımı, definition of Stenosis

Stenosis kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, stenosis of the pylorus. It differs from stricture in being applied especially to diffused rather than localized contractions, and in always indicating an origin organic and not spasmodic. A narrowing of the opening or hollow of any passage, tube, or orifice.