Turkish: Nereye gidersen git, emek vermeden başarıyı bekleyemezsin.
English: Ali attributed his success to hard work.
Turkish: Ali başarısını çok çalışmaya bağladı.
English: Barbara's success is beyond question.
Turkish: Barbara'nın başarısı kuşkusuz.
English: Happiness and success in life do not depend on our circumstances, but on our efforts.
Turkish: Hayattaki mutluluk ve başarı durumlarımıza bağlı değil, çabalarımıza bağlı.
English: Ali attributed his success to Mary's help.
Turkish: Ali başarısını Mary'nin yardımına bağladı.
Success rate : Başarı grafiği. Başarı oranı. Başarı puanı.
Success ratio : Başarı oranı.
Success story : Başarı hikayesi. Başarı öyküsü.
A howling success : Büyük bir başarı.
Achieved success : Başarı elde etti. Başarı sağladı. Başardı.
Attain success : Başarı yakalamak.
Became a great success : Büyük başarı gösterdi. Çok başarılıydı.
Be crowned with success : Başarmak. Başarıyla taçlandırılmak. Başarılı olmak.
Enormous success : Büyük başarı.
Be a success : Başarılıydı. Çok iyi geçti. Çok iyi gitti. Başarıydı.
Sözcükler, direkt olarak Success ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Corollaries : Bir kaziyenin neticesi. Doğal sonuç. Bir şeyin doğal sonucu. Gerekçe. Netice.
Conclusions : Karar. Sonuçlar. Hüküm. Son. Sonuçlar bildirgesi. Kanı. Netice.
Score : Puan almak. Notaya geçirmek. Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. yenik takımlar ise değer alamazlar. Oyuncular arasındaki sayı durumu. Sayıl. Çizmek. Azarlamak. Almak. Hesaplaşmak. Başarı kazanmak.
Strike : Vurgun. İş bırakımı. Çalma. İşbırakımı. İşverenle işçiler arasında baş gösteren anlaşmazlıklar nedeniyle işçilerin toplu olarak işi bırakmaları. Vuruş. Nükleer saldırı. Vurmak. Darbe. İşçilerin, çeşitli hakları elde etmek amacıyla bir işyerinde ya da bir işkolundaki etkinlikleri sendikaca alınmış karara uyarak yaptıkları iş bırakma eylemi.
Consequences : Sonuçlar. Eser. Önem. Netice. Semere.
Coup : Hükümet darbesi. Uğurlu bir hareket. Başarılı hareket. Vuruş. Başarılı vuruş. Askeri darbe. Zekice davranış. Darbe. Başarılı bir iş.
Effectuation : Yürütme. Gerçekleştirme. İcra. Tamamlama. Uygulama. Gerçekleşme. Yerine getirme. İcra etme. Yerine gelme.
Achievers : Başaran kişi.
Efforts : Girişim. Çaba. Gayret. Uğraşma. Eser. Deneme. Mesai. Çabalama.
Success synonyms : home run, flying colors, flying colours, bull's eye, occurrent, successes, accomplishment, feat, diplomacies, avail, smasher, joy, catastrophe, bell ringer, bang, winning, upset, forehandedness, godspeed, consequence, attainment, mark, hit, backwashes, occurrence, joys, acquirement, aftermath, child, conquest, pass, prosperity, smash.
Failure : Aksatma. Tükenme. Güçsüzlük. Arıza. Borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu yargı organlarınca saptanarak duyurulan tecimen batkınlığı. Eksiklik. Başarısızlık. Yetmezlik. Batma. Bilgisayar, eğitim, ekonomi alanlarında kullanılır.
Defeat : Mahvetmek. Nihayet vermek. Mat etmek. Yıkmak. Yenilgiye uğrama. Bozgun. Aşmak. Mağlubiyet. Boşa çıkarmak. Bileğini bükmek.
Failing : Eksiklik. Ayıp. Yokluğunda. Eksilen. Zayıflık. Yanılan. Hata. Zaaf. Kusur. Başarısızlık.
Success kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Succession. Act of succeeding.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Success kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Success ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Success anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Success ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.