Sunglow türkçesi Sunglow nedir

Sunglow ingilizcede ne demek, Sunglow nerede nasıl kullanılır?

Sunglass : Pertavsız.

Sunglasses : Güneş gözlüğü.

Pair of sunglasses : Güneş gözlüğü.

Sung : Şakımak. Söylemek (şarkı). Okumak (şiir). Islık gibi ses çıkarmak. Uğuldamak. Okumak. Vınlamak. Çınlamak (kulak). Ötmek. Ötmek (kuş veya böcek).

Unsung : Tanınmamış. Takdir edilmeyen. Hesaba katılmayan. Ünsüz. Değeri anlaşılmamış. Duyulmamış. Tanınmadan.

Sun blind : Güneşlik (pencere). Tente. Güneş storu. Güneş tentesi.

Sun beam : Güneş ışını.

Sun arc : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Işıldak. Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kaynağı bulunan, özel yapısıyla bu ışık kaynağından çıkan ışık demeti düzenlenebilen ışıtaç.

Sun arc light : Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kaynağı bulunan, özel yapısıyla bu ışık kaynağından çıkan ışık demeti düzenlenebilen ışıtaç. Işıldak. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Sun block : Güneş koruması.

İngilizce Sunglow Türkçe anlamı, Sunglow eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sunglow ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Daybreaks : Kabul etmek. Ağarma. Tan vakti. Tanyeri. Seher.

Sun : Güneşe sermek. Güneş ışığına maruz kalmak. Güneşletmek. Güneş. Güneşte kalmak. Her gün doğup battığını gördüğümüz en parlak gökcismi. Güneşlendirmek. Güneşte bırakmak. Coğrafya, uzay alanlarında kullanılır.

Sunshine : Gün. Güneş. Neşe. Canım!. Günışığı.

Evening twilight : Akşam alaca karanlığı. Gün kararması. Gün battıktan sonra havada kalan aydınlığın yavaş yavaş azalması.

Suns : Güneşlendirmek. Güneş. Güneşlenmek. Güneşte bırakmak. Yıl (şiir). Bir soyadı. Güneşte kalmak. Güneşe sermek. Güneş ışığına maruz kalmak.

Stop : Dindirmek. Dinmek. Patlayıcı ünsüz. Tevakkuf etmek. Engel. Durdurmak. Kalmak. F sayısı. Bilgisayar, gramer, basketbol, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Engellemek.

Cease : Kalmak. Bitirmek. Bitmek. Kesilmek. Durdurmak. Bırakmak. Dinmek. Vazgeçmek. Kesmek. Son vermek.

Sunlight : Işıldak. Şavk. Güneş'in saldığı ışık. Güneş miktarı. Gün. Uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kaynağı bulunan, özel yapısıyla bu ışık kaynağından çıkan ışık demeti düzenlenebilen ışıtaç.

Sunset glow : Akşam kızıllığı. Gün batarken ve battıktan sonra gözeriminin kızıl hali.

Sunglow synonyms : break of day, twilight, finish, first light, cockcrow, end, sunned, cockcrows, cottage, sunshines, go, run short, day spring, daylight, dawn, house, break, terminate, aurora, first lighting, daybreak, auroras, twilights, dayspring.

Sunglow zıt anlamlı kelimeler, Sunglow kelime anlamı

Begin : Girişmek. Vücut bulmak. Doğmak. Start vermek. Adım atmak. Koyulmak. Atılmak. Başlamak. Çığır açmak. Başlatmak.

Sunglow ingilizce tanımı, definition of Sunglow

Sunglow kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A rosy flush in the sky seen after sunset.