Taking a seat türkçesi Taking a seat nedir

Taking a seat ingilizcede ne demek, Taking a seat nerede nasıl kullanılır?

Taking : Sallanma. Çalkalanma. Alma. Alış. Çekici. Heyecan. Telaş. Çevirim. Sari. Ele geçirme.

A : Belirli bir tür veya nitelikteki. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Atom ağırlığı. Amperin simgesi. Bir. Miktar belirtir. En yüksek not. Herhangi bir. Argonun simgesi. (herhangi) bir.

Seat : Oturma yerini onarmak. Mevki. Oturacak yer. Ata oturuş biçimi. Yer. Bir seyircinin tiyatro seyrederken oturduğu yer. Oturağını tamir etmek. Yuvasına oturtmak. Yerine oturtmak. Kıçını tamir etmek (pantolon).

Taking a bath : Banyo yapmak. Yıkanmak.

Taking a breath : Nefes alma.

Taking along : Yanında götürmek. Yanına almak. Beraber götürmek.

Taking an oath : Yemin etmek. Ahdetmek. Ant içmek.

Taking a position : Pozisyon alan. Bir ihtilafın hangi tarafında olduğuna karar veren.

Taking a vacation : Yolculuğa çıkan. Seyehate çıkan. Tatile çıkan.

Taking an examination : Sınav olmak.

İngilizce Taking a seat Türkçe anlamı, Taking a seat eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Taking a seat ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Domiciling : Ödemek. Konut. Yerleştirmek. Yerleşmek. Poliçenin ödendiği yer. Ödemek (poliçe). Ev. Mesken vermek. İkamet ettirmek.

 

Dwell : Bekleme. Bir yerde oturmak. Yaşamak. Bir yerde yaşamak. Kalmak. Hayat sürmek. Durmak. İkamet etmek. Durma.

Bided : Kollamak. Dayanmak. Beklemek. Yıkılmamak. Sabırla beklemek.

Domicile : Ödemek. Oturma yeri. Ödemek (poliçe). Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Yerleşmek. İkametgah. Yerleştirmek. Poliçenin ödendiği yer. Ev.

Gear : Pılı pırtı. Donanım. Ayarlamak. Oturtmak. Eşya. Çark dişleri birbirine geçmek. Takım. Alet edevat. Teçhizat. Uymak.

Dwells : Yaşamak. Bir yerde oturmak. Bir yerde yaşamak. İkamet etmek. Hayat sürmek. Bekleme. Kalmak. Durma. Durmak.

Domiciles : Mesken vermek. Ev. Yerleştirmek. Yerleşmek. Ödemek. Ödemek (poliçe). Konut. Oturma yeri. Poliçenin ödendiği yer.

Fit well : İyi göstermek (elbise vb). Tam gelmek. Cuk oturmak.

Ensconces : Yerleşmek. Kendini yerleştirmek. Yerleştirmek.

Domiciliate : Konuta bağlamak. Yerleştirmek. İkamet etmek. (poliçe) ödemek. Tediye etmek. Ödemek.

Taking a seat synonyms : dwell in, be seated, abideth, bides, ensconce, bide.