Third world oil shock türkçesi Third world oil shock nedir

  • 1990 yılında ırak'ın kuveyt'i işgalinden sonra petrol fiyatlarında ortaya çıkan ani ve büyük oranlı artış.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Üçüncü petrol şoku.

Third world oil shock ingilizcede ne demek, Third world oil shock nerede nasıl kullanılır?

Third : Üçüncü olarak. Üçüncü. Üçlü. Üçte bir. Üçüncü dünya. Üçüncüsü. Sömürgeci devletlere, genel olarak günümüz dünyasındaki büyük güçlere karşı uluslararası düzeyde aralarında bir ölçüde dayanışma gerçekleştirmiş bulunan asya, afrika, güney amerika'nın geri kalmış devletlerinin tümü. Üçü.

World : Yer. Alem. Hayat. Ömür. Arz. Cihan. Dünya. Diyar. Yeryüzü.

Oil : Küspe. Uzun zincirli organik asitlerin gliserinle oluşturdukları sıvı ya da katı ester. sürtünmeyi azaltma görevi yapan çeşitli özdeklere verilen ad. Yağlamak. Sıvı yağ. Yağ çekmek. Gaz. Yağlıboya. Bağıl devinimli parçalar arasına konarak kaymayı kolaylaştıran, sürtünme ve aşınmayı azaltan kaygan sıvı. Yağ sürmek. Petrol.

Shock : Demet yapmak. Demet yığını. Şok etmek. Dehşete düşürmek. Kalbini kırmak. Sarsmak. Vuruş. Sarsma. Tahıl balyaları. Şaşırtmak.

World oil shock : Petrol şoku. Dünya petrol sunumunun azalması yüzünden petrol fiyatlarındaki ani ve büyük oranlı artış.

 

Third world countries : Üçüncü dünya ülkesi. Yoksulluk, yüksek doğum oranları ve iktisadi olarak gelişmiş ülkelere bağımlılık gibi özellikler taşıyan asya, afrika, avustralya ve güney amerika kıtalarındaki bazı gelişmemiş ülkeler. krş. birinci dünya ülkeleri, ikinci dünya ülkeleri, dördüncü dünya ülkeleri, az gelişmiş ülkeler. Üçüncü dünya ülkeleri. Ortalama yaşam standartı geniş çaplı sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerden önemli ölçüde düşük olan ülke. Gelişmemiş veya gelişen ülke.

Second world oil shock : 1979 yılında iran'daki rejim değişikliği ve bunu takip eden iran-ırak savaşı yüzünden 1979 - 80 döneminde petrol fiyatlarında ortaya çıkan ani ve büyük oranlı artış. İkinci petrol şoku.

First world oil shock : Birinci petrol şoku. 1971 yılında petrol dışsatımcısı ülkeler arasında yapılan trablus-tahran anlaşmaları, 1973-74 döneminde arap-israil savaşı ve dünya petrol rezervlerinin biteceğine ilişkin tahminler gibi nedenlere bağlı olarak petrol dışsatımcısı ülkeler örgütü’nün petrol sunumunu kısması yüzünden petrol fiyatlarında ortaya çıkan ani ve büyük oranlı artış.

Third world : Üçüncü dünya ülkeleri. Üçüncü dünya'ya ait. Az gelişmiş ülkeler.

İngilizce Third world oil shock Türkçe anlamı, Third world oil shock eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Third world oil shock ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

 

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. A tipi yatırım fonu.

Third world oil shock synonyms : a shift in demand, ability to pay approach, a change in supply, ability rent, ability to pay principle, abnormal budget expenditures.