Toenail türkçesi Toenail nedir

Toenail ile ilgili cümleler

English: Ali got holes in his socks from not cutting his toenails.
Turkish: Ali ayak tırnaklarını kesmediği için çorapları delindi.

English: They painted their toenails.
Turkish: Onlar ayak tırnaklarını boyadı.

English: Fingernails grow nearly four times faster than toenails.
Turkish: El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.

Toenail ingilizcede ne demek, Toenail nerede nasıl kullanılır?

Toenailing : Eğik çivileme.

Toenails : Ayak tırnağı.

Did his toenails : Kendine pedikür yaptı. Ayak tırnaklarını yaptı. Ayak tırnaklarını kesti veya törpüledi.

Autoentoxication : Kendi vücudunda meydana gelen zehirli maddeden zehirlenme, organizmanın toksik metabolik artıklarla zehirlenmesi. Otoentoksikasyon.

Hepatoencephalopathie : Hepatoensefalopati. Karaciğer yetersizliği nedeniyle toksik maddelerin vena cava yoluyla sistemik dolaşıma ve beyne ulaşması sonucu nörolojik belirtilerin ortaya çıkmasıyla belirgin tabloya verilen ad, hepatotoksik ensefalopati.

Toe crack : Parmak kırığı. Dip çatlağı.

Photoengraving : Işıl klişe yapma. Fotoğraf klişesi. Işıl klişe. Fotogravür. Fotoğraf ile klişe çıkarma işlemi.

Photoengraves : Fotoğrafçılık ile klişe üretmek.

 

Toe forward : Birbirine bir el genişliğinde koşut ayaklarla ayakta duruş. Koşu duruşu.

Otoencephalitis : Orta kulak yangısının ilerlemesiyle oluşan beyin yangısı. Otoensefalitis.

İngilizce Toenail Türkçe anlamı, Toenail eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Toenail ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prong : Sivri uçlu alet. Yaba. Çatal ucu. Toprağı çatalla delmek. Çatal. Çatal dişi. Çatal batırmak (toprak). Sivri uç. Çatal saplamak (toprak).

Claw : El uzatmak. Pençe atmak. Makas. El atmak. Pençe. Eklem bacaklı hayvanlarda, birinci yürüme bacağının ucunda bulunan, savunma ve saldırmada kullanılan kıskaç biçimi bir yapı. Pençelemek. Pençe vurmak. Biyoloji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sağım pençesi.

Hoofing : Tepmek. Ayak. Yaya gitmek. Tekmelemek. Yol tepmek. Çiftelemek (at vb). Toynak. Dans etmek. Sağ.

Inverted commas : Tırnak işareti. Tırnaklar. Tırnak işaretleri.

Teeth : Tırtık. Dişler. Dentes dens. Pütür. Diş çıkarmak. Sevme (yemek). Diş. Sert yüzey (kağıt vb.). Damak zevki.

Ram : Bindirmek. Evcil koyunun erkeği. İstenen herhangi bir rasgele konumuna veri yazılır, rasgele konumundan veri okunur, doğrudan erişimli, genellikle yarıiletken bir bellek türü. rasgele erişimli belleklere yaz-oku bellek de denilmektedir. Doldurmak (silah). Koç (astronomi terimi). Bilişim, biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Vurarak pekiştirmek. Dişilerle çiftleşebilme yeteneğinde olan, kastre edilmemiş, 24 aylıktan büyük koyunun erkeği. Koç. Rasgele erişimli bellek.

Hoof : Tekmelemek. Toynaklı olan memelilerin parmaklarının uç bölgesinde, ön tarafını korumaya yarayan boynuz maddesinden yapılmış kısım. Yol tepmek. Toynaklı hayvan. Sağ. Toynak. Ayak. Tepmek. Dans etmek.

 

Cam : Buruncuk. Kendi ekseni çevresinde dönen bir dingilin, çeşitli düzeneklere belirli zaman aralıklarıyla devinim veren çıkıntıları. Mil dirseği. Alıcı ile göstericilerde filmin aralı devinimini sağlayan tırnaklara gerekli devinim biçimini veren, çapraşık bir devinimi sağlayabilecek biçimde yapılmış, özeğinden geçmeyen bir eksene bağlı madenden parça. Armutçuk. Aşık. Eksantrik. Bilgisayar destekli imalat. Ek. Kam.

Toenail synonyms : ingrown toenail, finger nail, toenails, pawl, nail, pronging, fingernail, force, cams, toe nail, drive, fingernails, quotation marks, onyxis, prongs, toe.