Turkish: İlgilenmem gereken biraz bitirilmemiş işim var.
English: I have some unfinished business to attend to.
Turkish: Devam edecek bitirilmemiş bir işim var.
English: I think we have some unfinished business.
Turkish: Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.
English: I hate unfinished business.
Turkish: Bitirilmemiş işten nefret ederim.
English: Leaving something unfinished is the worst thing you can do.
Turkish: Bir işi yarım bırakmak yapılabilecek en kötü iştir.
Unfinished business : Açık bırakılmış şey. Bitmemiş iş. Bitirilmemiş iş. Açık iş. Yarım bırakılmış iş. Bir kimsenin geçmişinden hayaletler. Yasalaşmamış tasarı. Yarım kalmış iş. Henüz bitirilmemiş iş.
Unfinished work : Henüz tamamlanmamış çalışma. Bitirilmemiş iş.
The unfinished symphony : Bitmemiş senfoni. Tamamlanmamış schubert'in sekizinci senfonisi.
Leave unfinished : Yarım bırakmak.
Sözcükler, direkt olarak Unfinished ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Deficient : Güdük. Açık. Eksik. Kifayetsiz. Gerekli olan. Gerekli. Yetersiz. Zayıf. Eksik kalan.
Bear like : Ayımsı. Ayı gibi. Kavgacı. Ayıya benzeyen. Büyük ve hırçın. Aksi.
Backwoods : Basit. Geri kalmış bölge. Ormanlık ve temizlenmemiş yer. Ormanın iç kısmı. Taşra.
Bare : Süssüz. Açık. Çıplak. Açığa çıkartmak. Açılmak. Soymak. Gözle görülür hale getirmek. Yalın. Açmak. Tamtakır.
Badass : Çok çarpıcı. Sert çocuk. Geçinmesi zor kimse. Kabadayı. (argo) agresif kimse. Başbelası. Güçlü etkisi olan. Belalı kimse. Belalı.
Barbarious : Yabani. Kültürsüz. Medeniyetsiz. Barbar. Vahşi. Zalim. İlkel. Kibar olmayan.
Unachieved : Başarılmamış.
Deficiencies : Eksik. Hesap açığı. Eksiklikler. Açık. Gerilik. Kusur. Yoksunluk. Gereksinim. Eksiklik.
Barbarians : Zalim. Uygarlaşmamış. Barbar. Vahşi. Gaddar. Yabancı. Uygarlaşmamış kimse.
Ruder : Kabataslak. Sert. Kabaca yapılmış. Terbiyesiz. İlkel. Nobran. Edepsiz. Gürbüz. Hödük.
Unfinished synonyms : unsanded, unfattened, unsmooth, lacunal, moieties, barbarian, audacious, pendent, halving, unterminated, in the raw, imperfective, imperfection, asper, rude, pendant, roughhewn, crudest, scurrile, broken, lustreless, unconsumed, rougher, unpainted, crude, beastlier, undressed, incomplete, interrupted, missing, bullate, moiety, lusterless.
Painted : Boyama. Boyanmış. Tarafından resmedildi. Boyalı. Renkli.
Finished : Bitik. Bitmiş. Sona ermiş. Bitirilmiş. Tamamlanmış. İşlenmiş. Mafiş. İmalatı tamamlanmış. Hazır. Tükenmiş.
Smooth : Huzur veren. Düzlemek. Sinekkaydı. Pürüzsüz. Yumuşak. Sakin. Düzgün. Düz. Tesviye etmek.
Unfinished antonyms : processed.
Unfinished kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Incomplete. Not finished, not brought to an end. An unfinished iron casting. As, an unfinished house. An unfinished picture. Imperfect. Wanting the last hand or touch. Left in the rough.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Unfinished kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Unfinished ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Unfinished anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Unfinished ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.